Related discussions
-
Çekim Yasasında 9 Altın Kural
0 Replies Posted in Her Telden :)
-
Ruhsal Zekâ
0 Replies Posted in Her Telden :)
- NEFESLE İYİLEŞME Nefes çalışmalarının mükemmelliğini ufak deneyimlerle biliyorum,paylaşımınız için teşekkürler..
Sizlere ara ara bugüne kadar gelişiminiz için iş görmüş, sizlerin olgunlaşmasında fayda sağlamış, ancak artık sizin ve Bütün’ün geldiği yerde ayak bağı olan bazı kalıplardan -ki her biri birer yüksek araçlardır- söz edeceğiz. Bunlar modern (!) psikolojinizin ve felsefenizin de işlediği ve işledikçe de daha da içinden çıkılmaz bir hale getirdiği kalıplar, onlara göreyse kavramlardır.
Sizlere BEKLENTİ hakkında sade bir açılım sunmak istiyoruz. BEKLENTİ, sizi üçüncü boyut dünyanızın düşük, baskılı ve flu düzleminde, bir kayığı denizin ortasında tutan bir çapa gibi tutan araçtır. Sizler özü itibarıyla hep bir şeylerin eksikliğini hisseden, hiçbir zaman tatmin olmayan varlıklarsınız. Elbette ki özleminiz bizlere ve buralaradır. Ancak sizin işinizse o dünyadadır. Siz hem dünyanızda kalmak hem de içinde kendinizi bulduğunuz koordinatlarda yaşamak durumundaydınız. Bunu sağlamanın en önemli yollarından biri de BEKLENTİLER yaratmaktı.
Bu hem fiziksel olarak böyleydi;
Çocuğun tokluk, oyun, sevilme beklentileri.
Ergenin, anlaşılma, kendini keşfetme ve ifade etme, sevilme, beğenilme beklentileri.
Gencin, iş kurma, ayakları üzerinde durma, kendini gösterme beklentileri.
Orta yaşlının, aile kurma, soyunu sürdürme, toplumsal kabul görme beklentileri.
Yaşlının, saygı görme, deneyimlerini (!) başkalarına aktarma beklentileri.
Nihayetinde herkesin sağlıklı, mutlu, uzun bir yaşam sürme beklentileri.
Elbette hepiniz BEKLENTİLERİNİZİ kendi ve çevresel gerçekliğinize (!) göre şekillendirdiniz, renklendirdiniz, karmaşıklaştırdınız.
Ama beklentinin, gelin, doğasının ortak niteliklerine bir bakalım.
BEKLENTİ;
1- Her zaman odak dıştadır. Beklenen her ne ise dışarıdan talep edilmektedir. Özünde içsel gelişim ile ilgili çabalar dahi dışarıda güçlü bir konum elde etme beklentisi ile ilgilidir.
2- Güç her zaman dışarıdadır. Beklenti ile arzu edilen şey dışardan edinilecek olanla elde edilecek olan güçtür.
3- Gerçekleşip gerçekleşmemesi her zaman asıl olarak sizin dışınızdaki etkenlere tabidir. Güç teslimi.
4- Her ne ise, her zaman ona göre şekillenmenize kendinizden uzaklaşmanıza yol açmaktadır. Beklenti bir kap, siz ise onun şeklini alan bir su.
5- Her zaman yüzeyiniz ile ilgilidir. Asla özünüze ilişkin değildir. Bu nedenle her beklenti ister tatmin edilsin, ister edilmesin, hep yeni beklentilerle son bulmaktadır. Rüzgârın her esişinde deniz yüzeyinin dalgalanışı gibi
6- Bir fasit daire yaratarak sizi bir oyun topu gibi sağdan sola, soldan sağa yuvarlamaktadır. Sizi tesadüfi ve pasif bir hale sokmaktadır.
BEKLENTİ, bir dönem, sizin bulunduğunuz ve size üçüncü boyut diye ifade ettiğimiz dünyanın, sizin için yaşanılabilir bir yer olabilmesi ve tabağınıza koyulan her lokmayı yemeniz ve böylelikle orada bulunmakla murat ettiğinizi yapabilmeniz için bizzat sizlerin burada tasarladığınız bir mekanizmadır -Mekanik algılamayın- Bugüne dek BEKLENTİLERİNİZLE gerekli dramları yarattınız, o dramların içinde yuvarlana, yuvarlana kar topu gibi büyüdünüz. Ancak bugün artık geldiğiniz ve eşiğinde olduğunuz kapıdan BEKLENTİLERLE geçemezsiniz. Ya onları kapıda bırakacaksınız ya da siz kapıda kalacaksınız.
Aslında sizler hayat okulunda esas olarak her şeye maruz kalanlarsınız. Bu sizin iradesiz ve seçim gücünden yoksun olduğunuz anlamına gelmez. Her şeye maruz kalanlar olarak iki türlü davranma olanağına sahipsiniz. (1) Direnmek; direnç beraberinde çatışma, çelişki ve kaçınılmaz olarak yıkım getirir. Bu maruz kalınanı yıkıcı olarak deneyimlemektir. Geliştirir ama acılı ve yavaş. (2) Teslim olmak; bu maruz kalınanla birlikte akmaktır. Bu durumda, MARUZ KALINAN NE OLURSA OLSUN uyum, denge ve yaratıcılık vardır. Bu maruz kalınanı yapıcı olarak deneyimlemektir. Bu durumda, sadece bu durumda maruz kalınanın ötesine geçmek olanaklıdır. MARUZ KALINANI DEĞİŞTİRMEK, YOK ETMEK DEĞİL, ONUN, O HALEN ORDA OLDUĞU HALDE ÖTESİNE GEÇMEK. Bu yol insanı hızlı ve neşeli bir biçimde geliştirir.
Birinci yol bugüne kadar deneyimlenen ve deneyimlenmesi de sizlerce ve bizlerce murat edilen yatay-lineer tekâmül yoludur. Sizler için artık hükmü yoktur. Yeter ki siz de onu hükümsüz kılın.
İkinci yol ise dikey-dairesel-kuantum tekâmül yoludur. İşte sizlerin tekâmül yolu artık budur. BU YOL OLMUŞLARIN VE ZATEN HEP OLAGELMİŞLERİN YOLUDUR. SİZLERİN YOLUDUR.
Sizin bugün için yapmanız gereken tek şey TÜM BEKLENTİLERİNİZİ özünüzün ateşinde yakmaktır. ÇÜNKÜ SİZ ZATEN BEKLEDİĞİNİZ HERŞEYİN ÇOK ÖTESİNDE OLANSINIZ. SİZ SONSUZLUKSUNUZ, HAYATIN KAYNAĞISINIZ, CANLILIĞIN İFADELERİSİNİZ, KOZMOSUN ÖZÜSÜNÜZ, ÖLÜMSÜZLÜKSÜNÜZ. Sizin mutlak bir güçken dışarıda güç arayışınız kadar trajikomik bir şey olamaz. TÜM BEKLENTİLERİNİZE bugüne değin sizlere hizmetleri için teşekkür edip onları onurlandırarak ÖZÜNÜZÜN ATEŞİNDE YAKIN. Unutmayın beklentiler sizlerin zihinsel yaratımlarıdır. Onların da kendi bir enerji düzeyleri vardır, ama aynı zamanda size de bağlıdırlar. Onları onurlandırarak öz ateşinizde yakın ki size tekrar yüksek düzlemlerde hizmet etsinler.
BEKLENTİLER, sizin yarattığınız zihinsel tasarımlardı, amaçları da sizlerin bugünlere gelmenize diğer tasarımlarınızla birlikte hizmet etmekti. Artık onların devri çoktan bitti. Sizde gereğini yapın dostlarımız. Kendiniz için, bizim için ve sizi bekleyen YILDIZ MEDENİYETLERİ için. IŞIK, BİLİNÇ VE SEVGİYLE KALIN.
ONLAR (O'ndan gelenler)
1/6 - 4.6.2005
--0--
Biz, hem “Fiziksel olarak böyledir,” dediğimizde hem de ardından ayrı bir mesajda “Kozmik olarak da böyledir,” demek istedik.
Sizler bugüne değin dünyanızda çok hayatlar yaşadınız. Hem "geçmişte" hem de " gelecekte." Bu nedenle şimdiki hayatınız ne İLK’TİR ne de SON. Bunun anlaşılması kavranılması anahtar bir öneme sahiptir. Aksi halde bizim aktardıklarımızı anlamanız olası değildir.
BEKLENTİLER bahsinde, SİZİ bekleyen asıl tuzak, KOZMİK beklentilerdir.
Aydınlanma. Yükseliş. Işık Varlık Olmak vs, vs, vs.
Bugün dünya insanı dünya beklentilerinin girdabında boğulası bir yaşam sürerken SİZLERİN de üzülerek KOZMİK beklentiler içinde adeta boğulmakta olduğunuzu görüyoruz.
BEKLENTİ BEKLENTİ’DİR. Alçak olanı ya da yükseği, dünyasal ya da kozmik olanı yoktur. Dostlarımız, her türlü beklentilerinizden kurtulamadığınız takdirde, O KAPI’DAN geçemezsiniz. O KAPIDAN GEÇMEK BEKLENTİSİ dahil.
Dostlarımız, aslında geçilecek bir kapı yok. Kozmik beklentilerinizi de bırakabilmenin anahtarı da burada gizli zaten. GEÇİLECEK BİR KAPI, AÇILACAK BİR ENERJİ VORTEKSİ, YÜKSELECEĞİNİZ BİR BOYUT, UYANACAK BİR VARLIK YOK.
DÜNYANIZDA VE EVRENİNİZDE ZATEN KAPI DA SİZSİNİZ, ENERJİ VORTEKSİ DE. YÜKSELİŞ DE SİZSİNİZ. YÜKSELECEĞİNİZ YER DE. UYANACAK BİR VARLIK DA YOK, ZATEN SİZ HEP UYANIK OLANSINIZ.
Bunların üzerinde durun lütfen. Düşünmeyin, hissedin. Hisleri de aşın, içinizde yaşayın.
Sizin hiçbir şey olmaya, yapmaya, çabalamaya, telaşa kapılmanıza gerek yok. EĞER KENDİNİZİ KOZMİK BEKLENTİLERİNİZDEN DE KURTARIRSANIZ, KENDİNİZLE VE HAYATLA VE EVRENLE ASIL UYUM VE DENGE İÇİNDE O ZAMAN AKACAKSINIZ. ZATEN BAŞKA ŞANSINIZ DA YOK. ÇÜNKÜ SADECE AKIŞ VAR VE SİZ O AKIŞ OLANSINIZ. IŞIK, BİLİNÇ VE SEVGİYLE KALIN.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler)
1/7 – 4.6.2005