KISIRLIK VE ALTERNATİF TIP-EMBRİYOLARINIZI PROGRAMLAYIN..

Related discussions

SU PERİSİ Discussion started by SU PERİSİ 14 years ago

Daha önce bahsetmiştim. Gregg Braden tarafından yazılan İlahi Matrix kitabında, Rus kuantum biyolojisti Popolin tarafından yapılan bir dizi laboratuar araştırmasından söz ediyordu. Araştırma 1991 yılında ilk kez bulgularını yayınladığında, Amerikan Ordusu Popolin ve ekibini, çalışmalarını kendi bünyesinde devam etmesi için davet etmişti. 1994-95 yılları arasında bir dizi deney daha yapılmış ve insanlık için çok önemli bir takım sonuçlar elde edilmişti.

 

Amerikan Ordusu, boşu boşuna deney sonuçları üzerinde yatırım yapmazdı. İlahi Matrix?te anlatılan ve hipnoz bilgileri ile birleştirdiğim yeni Tüp Bebek Koçluk Programımda bu bulguları kullanma kararı aldım. 2008 Ekim ayından itibaren, Tüp Bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmaya çalışan hanımlar için 1 günlük workshop düzenledim. Katılımcılara hem parasal maliyet olarak büyük bir hafifleme sağlayacak, hem de süre kısalacak.

 

Workshop sabah 10:00 da başlıyor ve akşam 18:00?da sona eriyor. Bu programın geçen seneye göre 2 yeni bölümü var.

 

1-) Artık katılımcılar, her seans için bana yeniden gelmek zorunda kalmayacaklar. Onlara kendi kendilerine evde, bedenlerini hamile kalmaktan ve annelikten alıkoyan düşünce ve duygu kalıplarını bulup ortaya çıkartmayı, olumsuz kalıbı bünyelerinden çıkartıp temizlemeyi ve yerine bedeni sağlıklı bir hamilelik ve anneliğe programlayabilmeyi öğretiyorum. Bunu kolayca uygulanabilecek bir duygusal temizlenme tekniği ve oto hipnoz yöntemini öğreterek yapacağım.

 

Bu tekniği bir kez öğrenen, hayatı boyunca her alanda aynı yöntemi uygulayarak kendisini duygusal olarak temizleyebilecek. Hayatındaki kısır döngüyü kırmak için kendisi kendi kalıplarını bulabilecek, değiştirebilecek.

 

2-) Daha da heyecan verici olan yenilik, yumurta üretimi ve embriyo oluşumu sırasında, hem kendi bedenlerine hem de embriyolarına telkin vermeyi başaracaklar. Bu aslında belki de Tüp Bebek Koçluğu adına devrim sayılabilecek bir gelişme, çünkü bunu henüz uygulamaya koyan bir merkez görmedim.

 

Her iki tekniği de Dünya Regresyon Terapistleri Derneği Başkanları ve sevgili hocalarım Janett ve Jeff ile de paylaşarak, yöntemin olabilirliğini, teyit ettim.

 

Beni en az sizler kadar heyecanlandıran bu yöntemler ile ilgili biraz teknik bilgi vermek istiyorum.

 

Popolin 1991 yılında bir deney tüpünü vakumlayarak boşaltmıştı. Ve laboratuar ortamında incelediğinde, boşlukta da ışık zerreciklerinin, yani fotonların başıboş olarak bulunduklarını gözlemlemişti. Daha sonra deney tüpünün içine bir DNA parçası yerleştirerek yeniden incelediğinde, fotonların derhal DNA karşısında belli bir şekilde hizalandığını bulmuştu.

 

Demek ki, DNA, yani vücudumuz, etrafımızdaki foton zerreciklerini, ya da ENERJİ yi etkileyebiliyordu.

 

1994-95 yıllarında yapılan deneyde ise, eğitilmiş bir denek?ten MUTLULUK hissini vücuduna yayması istendi. Duygu yayıldığında deneğin DNA sının duyguya tepki verdiğini buldular. Ve DNA eğilip büküldükçe, karşısında hizaladığı fotonlar yani enerji de değişmeye başlıyordu.

 

Daha da çarpıcı olanı, deneğin ağzından alınan bir parça DNA denekten 1 buçuk kilometre uzağa yerleştirildiği halde, yeniden farklı bir duygu yolladığında, kendi vücudu tepki verirken, uzaklardaki DNA parçası da aynı anda, aynı şekilde bu duyguya cevap veriyordu.

 

Bu müthiş bir buluştu, çünkü normal olarak vücudumuzdan ayrılan DNA parçasının artık ölü olduğunu farz ederiz. Ya da bizden kopmuş olduğunu zannederiz. Ama bu deney, tam tersini kanıtlıyor.

 

Bunu bilmek bizim ne işimize yarıyor dersiniz?

 

Kendi bedenimdeki yumurtaların oluşumunu neredeyse mükemmel hale getirebilirim. Nitekim 2007 yılındaki çalışmalarım sırasında, yumurta oluşumunda sorun yaşayan pek çok hanımın sadece buna benzer bir uygulamayla yumurta kalitesini artırmıştık. Hatta 40 yaş üzerinde birkaç hanımın normalde tetikleyici hormon tedavisi ile sonuç alamamasına karşın, meditasyon tekniğiyle hiç ilaçsız, bir batında 2 ila 3 yumurta üretebildiğini sevinçle fark etmiştik. Bu sonuçları sizlerle yine web sitemde paylaşmıştım hatırlarsanız.

 

Fakat geçen yıl henüz DNA ile ilgili bu keşfi yapmamıştım ve çok daha etkili olabilmek için neler yapılması gerektiğini keşfetmemiştim. Oysa artık bunu biliyorum ve ikili ilişkilerle ilgili workshoplarımda uygulamaya koydum bile.

 

İkili ilişkilerde partnerimizle telepatik bağ kurmayı, onlardan telefon ya da SMS almayı, sevgi sözcükleri duymayı ya da ilişkiyi olumlu bir raya oturtmak üzere duygu çalışması yapmayı öğretmiş ve uygulama yapan hanımlarda büyük başarı oranı elde etmiştim.

 

Şimdi Tüp Bebek uygulayan hanımlara hem kendi bedenleri ve yumurtalarıyla, hem de laboratuar ortamındaki embriyolarıyla bağ kurmayı ve onlara olumlu telkinler vermeyi öğreteceğim. Hatta workshop sırasında uygulama yaptıracağım. Bu  yeni yeteneklerini daha sonra deneme sırasında ve embriyo transferi sırasında da kullanabilecekler. Hem de bana defalarca gelmelerine gerek kalmadan?

 

Bu yepyeni yöntemi uygulamak, her aklına esen için uygun olmayabiliyor. BU konuda hanımları uyarmalıyım.Özellikle  bilinçaltında olumsuz bir duyguya sahip olan kişiler için işe yaramıyor. O yüzden de kötü amaçlı kullanılamıyor.

 

Bu tekniği Tüp Bebek alanında kullanabilmek için, özellikle hanımların kendi bilinçaltlarındaki olumsuz şartlanmaları, korkularını, kendi kendilerine koydukları ve bilinçli zihinleriyle fark edemedikleri engelleri temizlemiş olmaları gerekiyor. Zaten bu ,işin bütün püf noktası burada.

 

Eğer telepatik bağ kuracaksam, duygularımın patronu olmalıyım. Ve duygusal dünyamı, bilinçaltımı, zihnim ya da mantığımla değiştiremiyorum, kandıramıyorum. Duygularımın patronu olduğumda ise, vücudumun her bölümüne, hatta laboratuar ortamında benden uzakta oluşmaya çalışan embriyolarımla bile temas kurabilirim. Onlara mesaj yollayabilirim.

 

Regresyon terapileri sırasında, ABD?de gözlemlediğim bazı detaylar vardı. Örneğin danışanlarımdan bazıları anne karnına dönmüş ve henüz anadilini öğrenmemişken, anne ve babasının kendisi ile ve birbirleriyle konuşmalarının bazı kısımlarını olduğu gibi deşifre ederek kaydetmişlerdi. Bunu normal dil yolu ile yapması mümkün olmayan bebeklerin, anne karnında dinledikleri müziğe ve annesinin duygularına da son derece duyarlı oldukların biliyoruz.

 

Yukarıda bahsettiğim olayların mekanizması da aynı şekilde işliyor aslında. Ama orada bebeğimize genelde otomatik olarak, herhangi bir teknik öğrenmeye gerek kalmadan, duygularımızın tamamını gönderebiliyoruz. Ve çoğunlukla bu duygular olumlu olduklarından herhangi bir problem çıkmıyor.

 

Oysa şimdi workshoplarıma katılan hanımlara, kendi duygularını pürüzsüzce olumluya çevirmeyi öğreteceğim. Nasıl ki İkili İlişkiler eğitimime katılan hanımlar, telepatik bağ kurmayı ve kendi duygusal kalıplarını değiştirmeyi başardılarsa, tüp bebek ile anne olmak isteyen hanımlar da bunların hepsini kolaylıkla öğrenecekler.

 

Aslında uygulama hiç te zor değil. Bu kadar bilgiyi okuduktan sonra sakın gözünüz korkmasın. Tek yapmanız gereken, bedeninizi ve zihninizi ALFA konumuna getirebilmek. Sizlere bunu öğreteceğim ve tek tek herkesi kendi başına alfaya inebilmek üzere çapalayacağım.

 

Daha sonra, amaçları doğrultusunda duygularını ve düşüncelerini yeniden programlayabilmeleri için onlara teknik öğreteceğim. Bunun en güzel tarafı, kişinin bana muhtac olmadan, kendi gücüne el,ine alabilmesidir. SEDA DİKER