burak Discussion started by burak 14 years ago

 

En uzun yolculuklara bile ufak bir adımla başlanır...

Işık, yolculuğun hedefi ise bu yolculuk benim için değerlidir...Tüm hayatlar sırasında yaptığımız binlerce yolculuk genellikle yatay yolculuklardır. Bedenimizle, mekanla ve zamanla sınırlıdır. Bunların çoğunda hedef, arayış hatta tatmin bile vardır ama tüm bunlar genellikle kalbimizi gerçek anlamda ışıkla dolduran şeyler değildir. Peki hangi yolculuk, ışığa götürür? Cevabım, dikey yolculuktur. Bu yolculuk için uzay gemisine binmek gerekmez. Astral seyahata çıkmaya da benzemez. Bu yolculuk, kalbimizden uzanan parlak bir ışığın kaynağına sonsuz güzellik kaynağına ilerlemek demektir. Aynı zamanda da özbenliğimize doğru ilerlemek anlamına gelir bu. Dikey yolculuğun 2 türü vardır:

1. Arada bir yapılan yolculuklar,mesela belli aralıklarla yapılan meditasyon ya da dua; yada gerçek sanat yaratma sürecinde yaptığımız derin yolculuklar (yüksek kaynaklı ilhamlar); yada dünya ve evrenle ilintili kurduğumuz güzel hayaller. BU tür yolculuklar aralıklarla yapılır ve hayat amacı haline dönüşmeyebilir.

2: Hayatın tümüne yaygınlaşması üzerine seçtiğimiz ve hayatimizin amacına dönüşen bir yolculuk türü.Yaptığımız her şey bu yolculuğumuzu yansıtır.Genel Hayır ( İyilik) adına giriştiğimiz her hareket yada kalpte doğan her iyi niyet bu yolculuğun sonucunda oluşur.

Bu yolculuk türlerinin bazı unsurları veya hepsi insanın hayatında bir sentez içinde yer alabilir. Bazı insanlar bunun farkında olmaksızın böylesine bir yolculuktan inanılmaz haz alıp onu tekrar tekrar yaşamak ister.

Dikey yolculuğun sembolik olarak iki istikameti vardır. Yukarı ve aşağı doğrultuda. Nasıl ki, bir yolu yukarı doğru kat edersek evrenin en yüce ışığına ulaşabilme şansımız varsa, aynı yolun aşağı istikameti de bizi evrenin kaos diyarlarına götürür. Maneviyatta binlerce yıl boyunca denenmiş ve doğrulanmış bir prensip vardır: “Bilinç Genişlemesi”. Bu prensibin en önemli özelliklerinden biri bilincin açılması ve aydınlanmasıyla birlikte sadece yukarı istikamette yükselmesi değildir. Bilinç aynı derecede hem yukarı hem de aşağı genişlemektedir. Yani bilinç evrenin sadece “yüksek ve aydınlık” katmanlarını değil, aynı anda evrenin “ alçak ve karanlık” katmanlarını da fark etmeye ve tanımaya  başlar.

İşin sırrı şudur: Önemli olan başlangıçta istikameti yukarı olarak belirlemek. Yukarıdan aldığımız güç, ışık, cesaret ve enerji ile “aşağıdaki” kaosu düzene dönüştürme gücüne sahip oluyoruz. Tersine, başlangıçta “aşağıya” daldıysak, yukarıya çıkacak ne gücümüz ne de isteğimiz kalır. Dikey yol daima zordur. Her iki tarafa doğru genişlemeyi kabul etmek ve istikrarla ilerlemek bazen çok büyük fedakarlık ister. “Yukarıdan” gelen güç, bizden aynı oranda sorumluluk ve kararlılık ister. Elinde ateş tutmak hiç kolay değildir;ateş ile yemek pişirebilir yada yangına sebep olabiliriz.!elimizdeki Ateşle  karanlığı aydınlatmak, yemek pişirmek, mekanı temizlemek gibi ve tüm bunları ortalığı yakmadan ve kaosa dönüştürmeden yapabilmektir kolay olmayan..

Kalbimizi Beyaz tutan, hedefinde Işık bulunan, beni BEN yapan yolculukları seviyorum. En uzun yolculuklara bile ufak bir adımla başlanır. Ufak ufak adımlarla sonsuz ışık yolculuğuna başlamaya ne dersiniz?

alıntıdır.

Replies
derya88
derya88 . En uzun yolculuklara bile ufak bir adımla başlanır.bu çok dogru teşekkürler güzel bir yazıymış 14 years ago
loader
loader
Attachment
burak
burak o halde ufak ufak adımlarla sonsuz ışık yolculuğuna başlamaya ne dersiniz 14 years ago
loader
loader
Attachment
sally
sally çok güzel. ufak adımlarımızı attık 14 years ago
loader
loader
Attachment