spiritual Discussion started by spiritual 14 years ago

Hayatınızdaki Bütün Sınırları Kaldırın. İlk Defa Okuyacağınız Ho'oponopono Yöntemiyle Hayatınızda %100 Değişim Yaratacaksınız "Vay Canına! Bu, Vitale'nin Yazdığı En İyi Ve En Önemli Kitap!"

Cindy Cashman

Çok mu yorgunsunuz ve streslisiniz? Elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz fakat kişisel tatmin ya da profesyonel Başarıyı bulmak korkunç derecede zor mu geliyor?
Eğer çok çalışıyor ve karşılığını alamıyorsanız, belki de problem kendi içinizdeki bir şeydir? Belki de dışarıdan değil de içinizden gelen sınırlandırmalar sizi çoğu şeyden alıkoyuyordur.
Zero Limit size bu içsel kaynaklı sınırlandırmaları ortadan kaldırmanın ve bunun yerine hayatınıza hayal ettiğinizden çok daha fazla başarı katmanın kanıtlanmış yöntemlerini sunmaktadır.
Joe Vitale'in kendi yaşantısını ele aldığımızda, o bir zamanlar sokakta yaşayan biriydi. Şimdi ise çok sayıda bestseller kitabın yazarı olan, internet ve pazarlama konusunda uzman olmuş bir milyonerdir. Peki bütün bu
Başarıyı getiren şey ne olmuştur? Bu, çok çalışıldığı için mi, yoksa Tanrı'nın bir lütfu olarak mı meydana gelmiştir. Yoksa her ikisi de mi? Yanıt sizi şaşırtabilir.
Antik Hawai H'oponopono yöntemini bulana kadar çok sınırlı bir başarı elde edebilmiştir.
H'oponopono bizim yolumuza çıkan
zihinsel engelleri ortadan kaldıran bir kişisel gelişim yöntemidir. Bu yöntem sayesinde zihnimizi engellerden özgür kılarız ve yaşamdan istediklerimizi elde etmek için yeni ve beklenmedik yollar buluruz. O, hem özel yaşantıda hem de iş hayatında yalnızca işe yaramakla kalmaz, aynı zamanda mucizeler yaratır. Vitale bu deneyimini tüm dünya ile paylaşmak için bu kitabı kaleme almıştır.

Tanıtım Yazısı'ndan
Replies
spiritual
spiritual Dünyanın En Alışılmadık Terapisti

Joe Vitale
www.mrfire.com

Çeviren: Onur Sargın

2 yıl önce, Hawaii'de, bir koğuş dolusu akıl hastası suçluyu onları hiç görmeden tedavi eden bir terapist olduğunu duymuştum. Terapist, hastaların dosyalarını incelemiş ve sonrasında kendisinin bu kişilerin hastalıklarını nasıl yarattığını görmek için kendi içine bakmış. Kendisi geliştikçe, hastalar da gelişme göstermiş.

Bu hikayeyi ilk duyduğumda bunun bir şehir efsanesi olduğunu düşünmüştüm. Biri, kendini iyileştirerek başkalarını nasıl iyileştirebilirdi ki? Bu kişi bilge bir kişi olsa bile akıl hastası suçluları nasıl iyileştirebilirdi?

Anlamamıştım. Mantıksızdı. Ve hikâyeyi unutup gittim.

Ta ki hikayeyi bir yol sonra yeniden duyana kadar. Terapistin ho'oponopono adında bir Hawaii iyileştirme yöntemi kullandığını duydum. Daha önce bu yöntemi duymamıştım. Hikayeyi yeniden unutup gitmek istemiyordum. Eğer hikaye tümüyle doğruysa, hakkında daha fazla şey öğrenmeliydim.

Şu ana kadar "sorumluluk" kelimesinin anlamını, yaptıklarımdan ve düşündüklerimden sorumlu olduğum şeklinde anlardım. Daha ötesinden değil. Ve çoğu insanın da böyle düşündüğünü sanıyorum. Biz yaptıklarımızdan sorumluyuz, başkalarının yaptıklarından değil. Birçok akıl hastasını iyileştiren Hawaiili terapist bana sorumluluğun ne demek olduğu konusunda yeni bir bakış açısı kazandırdı.

Adı Dr. Ihaleakala Hew Len. İlk telefon görüşmemiz yaklaşık bir saat sürdü. Ona hikayenin tamamını bana anlatıp anlatamayacağını sordum. Hawaii Eyalet Hastanesi'nde dört sene boyunca çalıştığını söyledi. Akıl hastası suçluların bulunduğu koğuş oldukça tehlikeliymiş. Terapistler bir ay içinde istifa ediyorlarmış. Hastane personeli sıkça hastalık izni alıyormuş ya da istifa ediyormuş. Hastalar tarafından saldırıya uğrama korkusundan dolayı, koğuşta sırtlarını duvara çevirerek yürüyorlarmış. Kısacası burası yaşamak, çalışmak ya da ziyaret etmek için hoş bir yer değilmiş.


r. Len bana hastaları hiç görmediğini anlattı. Ofisinde oturup hastaların dosyalarını incelemiş. Hastaların dosyalarına bakarken kendi üzerinde çalışmış. Ve kendi üzerinde çalıştıkça hastalar iyileşmeye başlamış.


Birkaç ay sonra, daha önceden ellerli kelepçeli dolaşan hastalara serbestçe dolaşmaları için izin verilmeye başlandı," dedi bana. "Ağır ilaç tedavilerine maruz kalan hastalar ilaç tedavilerini bıraktılar. Serbest bırakılmaları konusunda hiç ihtimal olmayanlar serbest kaldı."


�aşkınlık içindeydim.


Sadece bu kadar değil," diye devam etti. "Ve personel işe gelmekten hoşlanmaya başladı. İşe gelmeme ve sıkça olan işten ayrılmalar bitti. Personel ihtiyaçtan daha fazla sayıda olmaya başladı, çünkü hastalar serbest bırakılıyordu. Personelin yapacak bir işi kalmamıştı. Bugün, bu koğuş kapalı."



işte en önemli soru: "Bu insanların değişimine sebep olacak ne yaptın?"



nları yaratan kendi parçamı iyileştirdim sadece," dedi.



lamadım.



. Len hayatından sorumlu olmanın, hayatındaki her şeyden sorumlu olmak olduğunu söyledi –aslında basit, çünkü her şey senin hayatında oluyor. Tam manasıyla, tüm dünya senin yaratımın.



mm. Kolay sindirilebilir bir şey değil. Söylediklerinden ve yaptıklarından sorumlu olmakla, hayatındaki tüm insanların söylediklerinden ve yaptıklarından sorumlu olmak farklıdır. Gerçek şu ki, eğer hayatının sorumluluğunu alıyorsan hayatında gördüğün, işittiğin, tattığın, dokunduğun ya da herhangi bir şekilde deneyimlediğin her şey senin sorumluluğun altındadır. Çünkü hepsi senin hayatında olmaktadır.



rör eylemleri, ülke yöneticileri, ülkenin mali durumu ve hoşuna gitmeyen diğer şeyler, hepsi şifalanmak üzere sana geliyor. Onlar aslında yoklar. Onlar sadece iç dünyanın birer yansıması. Sorun onlarda değil, sende. Onları değiştirmek istiyorsan, kendini değiştirmelisin.



nu kabul etmeyi ve hayata geçirmeyi bir kenara bırak, kavramak bile kolay değil; biliyorum. Suçlamak sorumluluk almaktan kolaydır. Fakat Dr. Len'le konuştukça onun kendisini nasıl iyileştirdiğini ve ho'opnopono yönteminin kendini sevmek anlamına geldiğini kavramaya başladım. Hayatının gelişmesini istiyorsan, onu iyileştirmelisin. Eğer birini iyileştirmek istiyorsan -akıl hastası bir suçlu bile olabilir bu- bunu ancak kendini iyileştirerek yapabilirsin.



. Len'e kendisini nasıl iyileştirdiğini sordum. Hastaların dosyalarına bakarken ne yapmıştı?



adece, tekrar ve tekrar 'özür dilerim' ve 'seni seviyorum' dedim," dedi.



kadar mı?



kadar.



nuç olarak, kendini sevmek kendini geliştirmenin en önemli yoludur ve kendini geliştirdikçe dünyan gelişir. Bu konu hakkında bir örnek vermeme izin verin: Bir gün biri bana beni üzen bir e-posta gönderdi. Eskiden olsa, bu konu üzerindeki çalışmamı, zayıf duygusal noktalarımı araştırarak ya da hoş olmayan bu e-postayı gönderen kişinin bunu neden yapmış olabileceğini bulmaya çalışarak yapardım. Bu sefer, Dr. Len'in yöntemini kullanmaya karar verdim. İçimden "Özür dilerim" ve "Seni seviyorum," dedim. Bu dediklerimi özellikle bir kişiye yönelik söylemedim. Sadece, dış koşulları yaratan içimdeki parçamı iyileştirmesi için, sevginin ruhunu yardıma çağırdım.

B

saat sonra aynı kişiden bir e-posta daha aldım. Önceki e-posta için özür diliyordu. Bu özür için herhangi özel bir eylemde bulunmamıştım. Ona herhangi bir şey yazmamıştım. "Seni seviyorum" diyerek içimdeki, o kişiyi yaratan parçamı iyileştirmiştim.

D

a sonra Dr. Len tarafından düzenlenen bir ho'oponopono workshopuna katıldım. 70 yaşında, saygıdeğer yaşlıca bir şaman. Ve bir münzevi gibi. Çekim Yasası Sırrı adlı kitabımla ilgili güzel şeyler söyledi. Kendimi geliştirirsem, kitaplarımın titreşiminin artacağını ve okuyucuların bunu hissedeceklerini söyledi. Kısacası, kendimi geliştirirsem okuyucularım da gelişecekti.

"

u anda piyasada, dış dünyada olan kitaplar hakkında ne dersin?" diye sordum.

"

lar orada değiller,"dedi. Bilgeliği aklımı karıştırmıştı. "Onlar hala içinde."

D

ş dünya diye bir şey yok.

B

gelişkin tekniği hak ettiği derinlikte anlatabilmek için bir kitap yazmak gerekir ama kısaca şunu söyleyebiliriz. Hayatındaki herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi için.

"

çine baktığında, bunu sevgiyle yap." super

14 years ago
loader
loader
Attachment
yase
yase sevgili arkadaşlar ben bu kitabı okudum hatta şu andada 2. kez okudum ama hala anlayamadığım bir şey var bunu ne zaman yapacağız?? ben gün boyunca... Show more 14 years ago
loader
loader
Attachment
gelincik
gelincik Sevgili Yase,
Gün içinde aklına geldiğinde, hissettiğinde, sana sorun olarak karşına çıkan veya çıkabilecekler için tekrarlayabilirsin. Bir sayısı yok...
Show more
14 years ago
loader
loader
Attachment