Related discussions

spiritual Discussion started by spiritual 14 years ago

Karmik devreler için, hayatın içinde anlam aramak sebeptir. Bu süreç esnasında size eklenmiş yüklü duygularınız (Çevirmenin notu:Kastedilen insanın çok katlı beden yapısından duygu bedenine ilişik olan haller) arasında deneyimlerinizi çözümlemeye çalışırsınız. Kendinize soru sormak için, izin verirseniz yolculuğunuz hakikatte size ne öğretti? Bu deneyimlere yaklaşımınız, cevaplarınız genelde iki şekilde olmaktadır. İlki olgunun sizin için ya bir anlamı yok  ya da ikinci hal, affedicilik kanalı ile var olan olguyu çözümlemektesiniz. Affettiğiniz zaman size bağlı tüm yükleri serbest bir şekilde salınıma bırakıyorsunuz böylece o halin anlamı sizin için kabul verme şekline dönüşüyor. Bu duruma ruhsal düzeyden bakacak olursak, ruhun yükseliş yolundaki bir kontratının tamamlanması olarak bakabiliriz. Daire tamamlanmıştır. Ancak ego için olgunun bir anlamı ve geçerli bir sebebe dayanması gerekiyor. Hal bu ki bu korkunun yeridir. Öyleyse yapmanız gereken ruhun barışı ile ego'nun kendine beslenme kaynağı olarak tanımladığı anlam/zihinselleşirme arasında bir seçim yapmanız gerekiyor.

İçinde bulunduğunuz alemin ilizyonundan, anlam yaratan egodur. Bu durumun ruh için, bir anlamı yoktur çünkü ruhun mekanı güven ve geliştirici bilgilerdir. Ego her zaman yapılan işin geçerliliğini/onaylanmasını ister ve o yaratılan drama ve yüklü duygulardan ilham alır. İlham almasının nedeni bu mekanlardan enerjisini besler adeta o hallerle nişanlıdır. Ego aslında yapılan işin bir enstrümanı, bir aletidir. (Çevirmenin notu: Varlık kendini unutunca alet araç olmaktan çıkıp amaç haline geliyor) Hal bu ki ego bir anlam ister, aksi halde sıkıntılıdır. Anlamı bulduğunda/zihinselleştirdiğinde hadiseyi kolaylıkla kendi hafızasının neden ve sonuç ilişkilerine ekleyecektir. İlizyonun bir anlamı olabilir mi? Hayat, anlamlandır(ıl)ma endişesi olmadan nasıl bir yer olurdu? Hiçbirşey olmazdı, o halde anlamlandırmanın ötesinde kısaca biliş, idrak edilmiş olan vardır.

Yaşadığınız her hal size bir tesir gönderir, burada maksat varlığın kendi asıl ihtiyacı olan ile karşılaşmasını, yüzleşmesini sağlamaktır. Varlık kendi ihtiyacı olan bilgiyi çekip alarak anlamın ötesine geçerek içinde bulunduğu hali idrak edecektir.  Bu seyahat varlığın etrafında dönen olgularla ilgilidir. Varlık bu makamda, yeterince iyi diyebilir, arzulayıp hakkı olduğunu düşünebilir, sevebilir ve sevilebilir. Peki o halde burada yaşanılan her bir deneyimin anlamı nedir? Değeri nedir? Bu hallerde, siz kendi kendinizi mi onaylıyorsunuz - sizi haklı/geçerli mi kılıyor - yoksa bu haller, size kendinize ait kısayolları mı hatırlatıyor.  Egonuzun inancına göre, kabul vererek bir hali değerlendirirseniz sonuç her zaman gerçekleşmeyecektir. (Bkz: An'da olamamak, beklentiler) O halde bir değer oluşmamasından dolayı bu hal anlamsızdır. Öyleyse egoya göre deneyimi tekrar yaşayıp anlamlı olacağını ummalıyız.  Anlamanın ötesine geçmek için, ego ilizyonun sahteliğini kabul edip onun her şeyi anlamlandırma taleplerini salınıma bırakmalıdır. Akla şu soru gelebilir, Ego o halde çok boyutlu hale mi geliyor? Bu yükseliş yolculuğunun var olan hale -egoya- meydan okumasıdır.


Zihinselleştirme/anlamlandırma olmadan hayat neye benzer?  O zaman yolculuğunuz genişleyen bir hal olurken size sadece kendinize izin verip / kabul verip olmaya başlarsınız. Böylece kendi potansiyellerinin limitine gelmiş olan her biriniz, çevrenizdeki herkese deneyimi için izin vermeye başlarsınız.  Bu haldeyken, olgu anlamlandırıp onaylatma ihtiyacı olmadan hareket ederek düşük titreşimli duygu enerjilerine ihtiyacınız kalmaz. Bu halde kutupluluk bittiği için, korku eklentisi varlık üzerinde son bulur. Bu hal aynı zamanda sevginin varlığınızın çok katmanlı bedenlerinde genişlemesine olanak verir. Bu hal aynı zamanda anlamlandırma için arayışın bittiği bir haldir. Egonuzun ihtiyaçları olan niçinleri bırakıp herşeyi zaten bilen yüksek veçhelerinize doğru hareket edebilir misiniz? (Çevirmenin notu: Eskiler boşuna dememişler bir olayla karşılaştıklarında zat-ı Ali'niz bilir diye yani yüksek şuurunuz bilir. ama bu kavram bile dejenerasyondan dolayı yanlış kullanılabiliyor.) Böylece kutupluluk salınıma bırakılırken hayatın içinde ego ve duygular vasıtasıyla deneyimlenen hayattan, deneyime izin verilen koşulsuz sevginin ışığında anlamın siz ve yolun barış ve neşe olduğu bir yolculuğa dönüşür.