Sevgi, her bilincin doğasallığının genel karakterine uygun olarak, özünden sahip bulunduğu keyfiyetlerden birisi Aşk Kaynağı'dır. Bu keyfiyet, İslam dini terminolojisinde bulunan (Esma-i İlahiye) İlahi isimlerde «Vedüd» sözcüğü ile bilinmektedir. Vedüd adlı keyfiyete dayalı olarak, her bilincin özünden yaşanan Aşk Olgusu, bilincin devindiği mahalde içten dışa doğru muayyen titreşimli dalgaların yayılmasını sağlarken, Bilincin devindiği mahalde hissedilerek yaşanan bu dalgalar da yine aynı mahalde değişik mahiyet ve kıstaslarda sevgi olarak bilinen olguların ortaya çıkmasını sağlarlar.
Mahiyetlerine göre sevgi olgusu, değişik mahallerde değişik kıstaslarda yaşanırken, Dünya ortamında değişik adlarla bilinmektedir. Cemadi, nebati, hayvani, beşeri, insani sevgiler; İslam tasavvufunda çok makbul olan olgular olarak bilinmektedir. Bilinçler, ister istemez bu olguları Dünya Deneyim boyutsallığı Akaşik Kayıtlar Bilgi Blokasyon Merkezindeki Mutlak Plan Kayıtlarının (Levh-i Mahfuz) icaplarına uygun olan tarzlarda bizzatihi olarak yaşarlar. Hatta sevgiyi inkâr eden varlıklar dahi severler ve yaşarlar ama bunu egolarının arkasına gizlerler.
Beşeriyet sevmeden, kendi asli orijinal kaynağı olan evrensel insan numunesi haline dönemez. Evrensel insan numunesi olarak bilinen varlık, Bütünsel Bir'de ve Bütünsel Bir'den olduğunun süper farkındalığına sahip olarak, sevginin güçlü şokunu özden gelen bir kutsal yücelik olarak hissedebilmekte ve yaşayabilmektedir. Mineral, bitki, hayvan, beşer sevgisi; ana, baba, eş, kardeş, akraba sevgisi, millet sevgisi bütün bu sevgiler beşeri varlıkları Ezeli-Ebedi süreğen olan İlahi Sevgiyi yaşamaya hazırlar. Cinsleri farklı olan iki beşeri varlık Eril-Dişil denge prensiplerine uygun olan tarzlarda birbirlerine duydukları sevgiyle bir araya gelirler ve aile denilen en küçük toplumu meydana getirirler. Doğan çocukların ana ve baba tarafından muhafaza altına alınması, yetiştirilmesi de ana ve babanın çocuklarına olan sevgisinden kaynaklanır.
Bilincin kökeni olan özden yapılan darbeler, özün sahip bulunduğu keyfiyetlere uygun olarak gereken yer ve zamanda, gereken bir mekânda, öze bağlı olan bilincin devindiği bir mahalde tebarüz edecek tarzlarda yapılır. Bu darbeler «İç Darbeleme Sistemi» denilen bir sistemin kontrolu altında gerçekleştirilmektedir. Özden yapılan darbeler, Vedüd olarak bilinen keyfiyete uygun olarak yapıldığında, sevginin güçlü şoku bilincin devindiği mahalde (form) hissedilir. Bu hissediş halinde, bu mahal ile diğer bilinçlerin devindikleri mahaller arasında muayyen kıstaslarda iletişimler kurulur. Bunların kıstasları ne olursa olsun, aslında bilinçlerin kökenleri olan özler arasında sevgi olgusunun yaşanmasına ve böylece deneyimlenmesine müsait olan iletişimlerdir.
Sevginin güçlü şokunu hisseden her insan, bu olguyu Bütünsel Bir'liğin varlığındaki hangi parçayı veya parçaları hedef alarak yaşıyorsa yaşasın, yeri ve zamanı geldiğinde mutlaka Bütünsel Bir'lik kavramının icaplarına uygun olan bir tarzda, bu olguyu Bütünsel Bir'e yönelik olarak yaşayacaktır. Böyle bir durumda bu insan Bütünsel Bir'de ve ondan olan bir varlık olarak, sevgiyle yaşam özgürlüğünün süper farkındalığını da istenen kıstaslarda yaşayabilecektir. Sanatsal, bilimsel ve dinsel mahiyetli özel aktivasyon planlarını tanzim etme yükümlülüğünü özlerinden duyan, yaşayan evrensel insan numuneleri, bu yükümlülüklerine dayalı olan icraatlarını, Bütünsel Bir'e olan öz'sel sevgiyle sürdürmekte ve eserlerini özden duydukları coşkunluk hallerine uygun olan tarzlarda verebilmektedirler.
Yüzyıllardır dünya insanlığı, bu eserlerin varlıklarıyla muhatap kılınmış ve insani kavram yüceliği, ana hasada uygun bir formata ulaştırılmaya çalışılmıştır. İçinde bulunulan bu uzay-zaman döneminde, artık insanlık bu eserlerin varlıklarına dayalı olan kavramlarıyla, istenen bir farkındalık düzeyine ulaşarak sevginin güçlü şokunu özlerinden hissedebilir duruma gelmiştir. Bu durumda da kendi özlerinden ilahi âlemlerin duyacağı ve makbul karşılayarak değerlendirebilecekleri sözler söyleyebilmekte, yazılar yazabilmekte ve eserler verebilmektedir.
Ana hasadı, pozitif olgun semerelerin varlığıyla, ilahi âlemlerin yüzlerini güldürecek şekilde kapanırsa, bilinmelidir ki insanlık bunu özlerinden duymaları gereken sevginin güçlü şokunu duyan, yaşayan evrensel insan numunelerine borçlu olacaktır.
Mahiyetlerine göre sevgi olgusu, değişik mahallerde değişik kıstaslarda yaşanırken, Dünya ortamında değişik adlarla bilinmektedir. Cemadi, nebati, hayvani, beşeri, insani sevgiler; İslam tasavvufunda çok makbul olan olgular olarak bilinmektedir. Bilinçler, ister istemez bu olguları Dünya Deneyim boyutsallığı Akaşik Kayıtlar Bilgi Blokasyon Merkezindeki Mutlak Plan Kayıtlarının (Levh-i Mahfuz) icaplarına uygun olan tarzlarda bizzatihi olarak yaşarlar. Hatta sevgiyi inkâr eden varlıklar dahi severler ve yaşarlar ama bunu egolarının arkasına gizlerler.
Beşeriyet sevmeden, kendi asli orijinal kaynağı olan evrensel insan numunesi haline dönemez. Evrensel insan numunesi olarak bilinen varlık, Bütünsel Bir'de ve Bütünsel Bir'den olduğunun süper farkındalığına sahip olarak, sevginin güçlü şokunu özden gelen bir kutsal yücelik olarak hissedebilmekte ve yaşayabilmektedir. Mineral, bitki, hayvan, beşer sevgisi; ana, baba, eş, kardeş, akraba sevgisi, millet sevgisi bütün bu sevgiler beşeri varlıkları Ezeli-Ebedi süreğen olan İlahi Sevgiyi yaşamaya hazırlar. Cinsleri farklı olan iki beşeri varlık Eril-Dişil denge prensiplerine uygun olan tarzlarda birbirlerine duydukları sevgiyle bir araya gelirler ve aile denilen en küçük toplumu meydana getirirler. Doğan çocukların ana ve baba tarafından muhafaza altına alınması, yetiştirilmesi de ana ve babanın çocuklarına olan sevgisinden kaynaklanır.
Bilincin kökeni olan özden yapılan darbeler, özün sahip bulunduğu keyfiyetlere uygun olarak gereken yer ve zamanda, gereken bir mekânda, öze bağlı olan bilincin devindiği bir mahalde tebarüz edecek tarzlarda yapılır. Bu darbeler «İç Darbeleme Sistemi» denilen bir sistemin kontrolu altında gerçekleştirilmektedir. Özden yapılan darbeler, Vedüd olarak bilinen keyfiyete uygun olarak yapıldığında, sevginin güçlü şoku bilincin devindiği mahalde (form) hissedilir. Bu hissediş halinde, bu mahal ile diğer bilinçlerin devindikleri mahaller arasında muayyen kıstaslarda iletişimler kurulur. Bunların kıstasları ne olursa olsun, aslında bilinçlerin kökenleri olan özler arasında sevgi olgusunun yaşanmasına ve böylece deneyimlenmesine müsait olan iletişimlerdir.
Sevginin güçlü şokunu hisseden her insan, bu olguyu Bütünsel Bir'liğin varlığındaki hangi parçayı veya parçaları hedef alarak yaşıyorsa yaşasın, yeri ve zamanı geldiğinde mutlaka Bütünsel Bir'lik kavramının icaplarına uygun olan bir tarzda, bu olguyu Bütünsel Bir'e yönelik olarak yaşayacaktır. Böyle bir durumda bu insan Bütünsel Bir'de ve ondan olan bir varlık olarak, sevgiyle yaşam özgürlüğünün süper farkındalığını da istenen kıstaslarda yaşayabilecektir. Sanatsal, bilimsel ve dinsel mahiyetli özel aktivasyon planlarını tanzim etme yükümlülüğünü özlerinden duyan, yaşayan evrensel insan numuneleri, bu yükümlülüklerine dayalı olan icraatlarını, Bütünsel Bir'e olan öz'sel sevgiyle sürdürmekte ve eserlerini özden duydukları coşkunluk hallerine uygun olan tarzlarda verebilmektedirler.
Yüzyıllardır dünya insanlığı, bu eserlerin varlıklarıyla muhatap kılınmış ve insani kavram yüceliği, ana hasada uygun bir formata ulaştırılmaya çalışılmıştır. İçinde bulunulan bu uzay-zaman döneminde, artık insanlık bu eserlerin varlıklarına dayalı olan kavramlarıyla, istenen bir farkındalık düzeyine ulaşarak sevginin güçlü şokunu özlerinden hissedebilir duruma gelmiştir. Bu durumda da kendi özlerinden ilahi âlemlerin duyacağı ve makbul karşılayarak değerlendirebilecekleri sözler söyleyebilmekte, yazılar yazabilmekte ve eserler verebilmektedir.
Ana hasadı, pozitif olgun semerelerin varlığıyla, ilahi âlemlerin yüzlerini güldürecek şekilde kapanırsa, bilinmelidir ki insanlık bunu özlerinden duymaları gereken sevginin güçlü şokunu duyan, yaşayan evrensel insan numunelerine borçlu olacaktır.
ALINTIDIR..