UYANIŞ ARACI OLARAK İLİŞKİLER..IŞIĞINIZ BOL OLSUN:))))))

SU PERİSİ Discussion started by SU PERİSİ 14 years ago
İlişkilerimizi Uyanış Aracı Olarak Kullanmak

 

İnsanlık olarak henüz huzurlu, mutlu ve uyum içinde bir birliktelik yaşamayı ve aynı zamanda tam anlamıyla kendi bütünlüğümüzde kalmayı becerebiliyor olmaktan uzağız


Bunun nedeni yukarıdaki cümlede “kendi bütünlüğünde olmak” deyişinde saklı.

Benliğin parçalanmışlığından kaynaklanan bu sorun, ilişki gibi kuvvetli bir hatırlayış aracı ile bizlere sürekli ve her an yansımakta. İlişkide olmanın, iki farklı insanın birbirinden farklı ihtiyaçları, bakış açıları ve arzuları olmasından kaynaklanan meydan okuyucu tarafları vardır. Tarafların beklentileri, bakış açıları birbirleri ile çeliştiği anlarda ortaya çıkan hayalkırıklıkları ve fikir ayrılıkları çoğu zaman ilişkiyi kilitlenme ve kopma noktasına getirirken, aynı zamanda kendi içerisinde bir gelişim ve uyanış potansiyeli barındırır.


İlişkilerimizin benzer kısır döngü içerisinde oluşunun temel nedeni bireylerin kişisel farkındalıktan, sorumluluk almaktan ve öncelikle ne hissettiğine dair kendine karşı dürüst olma tutumundan uzak oluşlarından kaynaklanmaktadır.


Bilinçli bir niyet ve bu yönde bir çaba ile, bu tıkanıklık anlarını kendimizi şifalandırmak ve dönüştürmek amaçlı kullanabiliriz. Bu niyet ve beraberinde gelen farkındalığın uygulamaya geçirilmesi modeli insanlık için Yeni Enerji ilişkilerinde yeni bir paradigma olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yaklaşımı kısaca üç temel başlık altına toplamayı uygun görüyorum ;


  1. Tepkilerimizin ve davranışımızın sorumluluğunu almak
  2. Duygularımızı olduğu haliyle deneyimlemek
  3. İlişkide olduğumuz kişinin hislerine empati ile yaklaşarak kendimizi dürüstçe ve açıkça ifade etmek.

Bu basamaklar içerisinde yol almayı öğrendikçe, ilişkimiz bizler için yeni bir dönüşüm, yenilenme, kendini tanıma ve doyum aracı haline gelir.


Birinci basamak tepkilerimizin ve davranışımızın sorumluluğunu almayı gerektirir. Eski model ilişkilerde olmayan bu tutum, karşıdakini suçlamanın yerini alır. Sorumluluk almak, ortadaki deneyime bir adım geriden bakmayı ve yaratılmasında kendi payımızı görmeyi gerektiren bir tutum olduğu için ilk başta çok korkutucu ve imkansız gibi görünebilir. Ancak bu yönde atılan en ufak bir adım savunma kalkanlarımızı ve saldırı araçlarımızı devreden çıkardığı için hissedilir bir rahatlama anı yaratacaktır. O an bilinçli nefes alarak alan yaratmak farkındalığımızın devreye girmesine olanak sağlayacaktır. Bir çok insan için bu aşamaya gelmek çok büyük bir tehlike barındırır. Tehlike, özdeşleşilmiş olan sahte benliğin otoritesinin elinden alınması ve gücünü kaybetmesi şeklinde ortaya çıkar. Bu alanda yol kat ettikçe otomatikleşmiş tepkilerimizi farketmek ve kabul etmek adına en önemli adımı atmış oluruz.


Sevgi, gerçek mahiyetini ortaya çıkarabilmek için içimizde şifaya ve aydınlanmaya ihtiyaç duyan taraflarımızı su yüzüne çıkarır

İkinci basamak duygularımızı olduğu haliyle deneyimlemeyi gerektirir. Bu aşamada bilinçli olarak alınan bir nefes dikkatimizi yaşanan deneyimin dışta tezahür eden alanından, içimizdeki kabaran duyguların farkındalığına yöneltir. Eski model ilişkilerde bu tutum olmadığı için, bu alanda ilerleme kaydetmek zaman ve pratik gerektirir. Zorlandığınız anlarda niyetinizi hatırlamak ne için çabaladığınızın ışığını yakar. Farkındalığınızı yaşamakta olduğunuz duygunun bedende tezahür eden etkilerine yönelttiğiniz zaman göğüste sıkışma, boğazda düğümlenme, karında ağrı, başta sıcaklık ve baskı, tüm bedende karıncalanma vs. gibi tepkiler gözlemleyebilirsiniz. Bunun yanında acı, üzüntü, öfke gibi duygular da devrededir. Bu arada zihninize saldıran düşünce fırtınasını da deneyimleyebilirsiniz. Deneyiminizle benzerlik taşıyan geçmişten sahneler göz önüne gelebilir. Bu aşamada, kendisini tehdit altında hisseden sahte benlik tüm kuvvetiyle zihninize ulaşmak isteyecek ve olası senaryolar ile ihtiyacı olan dikkati kendisine yöneltmeniz ve onu eskiden olduğu gibi tekrar beslemeniz için kontrolü eline almak isteyecektir. Nefes alın ve bu savaşa izin verin. Bastırmaksızın izin verin. Bastırma çabanızın dahi farkında olan bir mevcudiyet alanı şimdi size daha yakındır. Farkındalığınız ışığınızdır ve içinizdeki yaralı benlik otomatik pilotta çalışıyorken olduğu kadar rahat değildir artık.


İkinci aşama son derece meydan okuyucu olabilir. Sevgi, gerçek mahiyetini ortaya çıkarabilmek için içimizde şifaya ve aydınlanmaya ihtiyaç duyan taraflarımızı su yüzüne çıkarır. Bu aşama eski model ilişkilerimizde geliştirmiş olduğumuz otomatik savunma ve tepki davranış kalıplarımızı gözlemlemek ve tanımak için hayati öneme sahiptir. İlişkimizin ve sevginin gerçek mahiyetinin açığa çıkmasına niyet edilmiş bu güvenli alanında, tüm duyguların salınması ve kendimizi yeni gözlerle tanımamız olasıdır. Gözardı edilmiş, bastırılmış, eleştirildiği, dışlandığı, küçük görüldüğü için korunma zırhı giymiş tüm veçhelerimiz bu haliyle kucaklanmadığı taktirde, şu veya bu şekillerde bir sonraki ilişkimizde mutlaka tekrar ortaya çıkacaklardır. Evren bir aynadır.


Üçüncü basamak ilişkide olduğumuz kişinin hislerine empati ile yaklaşarak kendimizi dürüstçe ve açıkça ifade etmeyi gerektirir. Bu, duygumuzu dürüstçe ve açıklıkla paylaştığımız aşamadır. Evet, kesinlikle meydan okuyucudur. Gerçek duygumuzu ifade etmek, beraberinde gelebilecek olası kayıpları düşünce paketleri halinde zihnimize yollar. Korku ile kendinizi bloke etmemeyi başarırsanız önemli bir adım atılmış olur. Duygumuzu ifade ederken partnerimizi suçlama, haklı-haksız tartışmasına girme ve güç savaşına tutuşma olasılığı da mevcuttur. Farkındalığınızın mevcudiyetini davet edin.


Ancak hatırlayın, kendini tanıma yolu çetin bir yoldur fakat kazanımı gerçek halinize uyanmak, ne olduğunuzu hatırlamak ve gerçek varlığınızla tekrar bütünleşmektir. Sizi bu güne kadar tutsak etmiş prangalardan özgürleşmektir. Prangaları kendiniz kendinize bağladınız. Kaynağınızdan, özünüzden kopmuş olmayı, unutmayı deneyimlediniz. Şimdi ise karanlığınızı, unutmuşluğunuzu kucaklayarak hatırlama sürecindesiniz. Doğrusal bir çizgide yaşamış olduğunuz hayatınız sınırlılık, çaresizlik ve güçsüzlük yanılsaması içinde zaman ve mekan kıskacında devindi durdu. Niyetinizi hatırlayın ve kalbinizin derinliklerine kulak verin. Bu süreçte insana sunulmuş iman, teslimiyet ve farkındalık araçları vardır.


Bu aşamada kendinizi gerçek anlamda partnerinizin yerine koyun ve ne hissettiğini anlamaya çalışın. Kendisini ifade etmesi için alan yaratın ve dinleyin. Bu noktaya gelmek siz ve partneriniz arasında tamamen yeni ve özgün bir ilişkinin doğmuş olması demektir. Bu tarz bir alışveriş ilişkinin yeni bir düzeyde güçlenmiş olduğunu ve sevginin farklı bir tonunun deneyimlenmekte olduğunu hissettirecektir. Ve bu biliş hayatınızın her alanında çiçek açmaya başlayacaktır.


Üç basamaktan oluşan bu tutum hayatınızda yeni bir davranış tarzı oluşturacaktır. Herşeyden önce, hepimizin aynı gemide olduğunu farkedecek ve önce kendinize ve diğerlerinden size yansıyarak başkalarına saygı ile yaklaşacaksınız. İlişkide olmamak diye bir şey söz konusu değil. Yalnız kaldığınız anlarda dahi kendinizle ilişki halindesiniz. Dış dünya kendinizle olan ilişkinizin yansıdığı bir aynadır. Aynadaki görüntü bulanıksa görüntüye kusur bulmak beyhudedir. Daha yakından bakınız. Aynadaki izlere bakınız. Geçmişinizin şimdiye yansıyan zihinsel, duygusal ve bedensel izlerini göreceksiniz. Gerçek olanın önündeki filtreyi farkedeceksiniz. Bu farkedişe eşlik eden bir ışık içinizi yıkayacak ve kendinize doğru bir adım atmış olacaksınız.


Yaşamın ve ilişkilerin zor olması gerekmiyor. Kendini tanıma yolunda bıraktığımız yüklerin getirdiği hafiflik herhangi bir vesile ile size yaşamdan yansıyacaktır. Yeni Enerji ilişkilerinde bu tutumla yol aldıkça ilişkilerinizde daha önce olmayan bir derinliği ve genişliği deneyimlerken yaşamı, bakış açınıza göre şekillenen bir şey olarak görmeye başlayacaksınız.



Yazının Kaynagi: http://aryanon.blogspot.com/2008/02/uyan-arac-olarak-ilikiler.html#ixzz0vfIk2fMK