Zorlu Zamanlarda Astrologlara Düşen Görevler - 3 - İdeal...
Related discussions
-
BİLİNÇ ALTI ÇALIŞMASI-DEĞİŞİME GÜVEN
Meraba :) sayfaya yeni üye oldumda bilinçaltı çalışmasının nasıl yapıldığı ile ilgili bir link var mı sayfada ?
1 reply Posted in Her Telden :)
-
Renk Terapi - Renkler Ve Giyim
0 Replies Posted in Her Telden :)
- Demedim mi? - Şiir
İdeal Geleceğe Odaklanmak
Evet, oldukça zorlu zamanlardan geçmekteyiz. Evet, güneş aktivitelerinin de etkin olacağı beklenen bu zorlu süreçte büyük çaplı doğal felaketlerle, finansal depresyonlarla, siyasi çalkantılarla karşı karşıya kalabiliriz. Bunu ben de gerek kitaplarımda, gerekse köşe yazılarımda ve seminerlerimde altını çizerek vurguluyorum. Tutulmalar civarına denk gelen sert gezegen dizilimleri, zorlu bir aşamanın odak noktasında bulunduğumuzu bize açıkça göstermektedir. Ama eğer insanoğlu bilincini doğru odaklar, gerçekte kim olduğunun ve yaşamını yönlendirme konusunda üzerine düşen sorumluluğun farkına varır, kendinde ve çevresinde gerekli düzeltmeleri yaparsa, özellikle tutulmalar civarında gökyüzünde gezegenlerin sert açısal dizilimlerde bulunması neticesinde kriz yaratacak olaylar yaşanılması kaçınılmaz olmaktan çıkabilir. Eğer insanlar bir an önce yanlış yönde olduklarını fark eder ve daha iyi yönde değişim gösterirlerse, dünya da bunu takip edecektir. Belki de bu süreçte sorumluluğumuzun farkına varırsak, bilinçli bir şekilde bir şeyleri değiştirmeye çalışırsak, bu değişim dünyanın enerji matrisi üzerinde olumsuz etkileri azaltabilir, hatta olumlu etkiler yaratabiliriz. Modern astrolojide çok güzel bir betimleme vardır: “Karakterimiz kaderimizdir. Karakterimizi değiştirebilirsek, kaderimizi değiştirebiliriz.” Bilinçli düşüncelerimizle etrafımızdaki ve içimizdeki dünyayı etkileme gücümüzü arttırabilme kapasitesine sahibiz. Alıntı: Öner Döşer, Büyük Uyanış, Doğan Egmont Yayıncılık, sayfa 46
Bu şartlarda kolektif bilincin neye odaklandığı çok önem taşımaktadır. Beklenen durumlara bir korku ve yıkım nedeni olarak yaklaşmak, böyle bir sonucu kendimize çekmemize de sebep olacaktır. Bunun karşılığı, böyle devam edersek karşılaşacağımız yıkıcı durumların an meselesi olduğunu görmezden gelmek değildir elbette. Yani şu bir gerçek ki, insanoğlu böyle devam ederse ve kendinde gerekli değişiklikleri yapmazsa, kaçınılmaz bir şekilde bu felaketleri yaşayacaktır. Bunu görmek gerekir. Uçurumun kıyısında olunduğunun farkında olmalı, ama bu durumu değiştirmek için bir an önce eyleme geçmeli, bilincini en ideal geleceğe odaklamalıdır. Böylelikle gereksiz endişe ve korkulardan kurtulabilir, bu zorlu geçiş sürecini, kendimizde ve çevremizde değiştirmemiz gereken unsurlar için bir itici güç olarak kullanabilir ve çocuklarımıza bırakmak istediğimiz dünyayı inşa edebiliriz. Buna tüm kalbimle inanıyorum.