burak Discussion started by burak 14 years ago

Meditasyon <!-- div.WebHelpPopupMenu { position:absolute; left:0px; top:0px; z-index:4; visibility:hidden; } -->

MEDİTASYON


Düşüncelerin olmaması meditasyondur. Düşünme olmadığında, o zaman düşüncelerimiz tarafından gizlenen şeyi tanımaya başlarız.

Bulutlar olmadığında mavi gökyüzü görünmeye başlar ve senin de içinde bir gökyüzü vardır. Düşünce bulutlarını kaldır böylelikle o görünebilir, böylelikle o bilinebilir. Bu mümkündür. Zihin dinlendiğinde ve onun içinde düşünceler olmadığında, o zaman sessizlikte, derin düşüncesizlikte, düşüncenin bütünüyle olmadığı halde hakikat görünür.

Bunu elde etmek için ne yapmalıyız? Çok basit bir şey yapmak zorundayız ama sen bunun çok zor olduğunu göreceksin. Çünkü sen çok kompleks hale gelmişsindir. Yeni doğmuş bir bebek için mümkün olan şey senin için imkânsızdır. Çocuk sadece bakar ve düşünmez. O sadece görür. Ve sadece görmek mükemmeldir. Sır budur, hakikat kapısını açabilen anahtar budur.

Seni görüyorum. Seni sadece görüyorum. Beni takip edebiliyor musun? Seni sadece görüyorum; düşünmüyorum. Ve sonra eşi görülmemiş bir sakinlik, yaşayan bir sessizlik üzerime çöker ve o zaman her şey görünür ve her şey duyulur ama içerde hiçbir şey rahatsız olmaz, içerde bir tepki yoktur; düşünceler yoktur. Orada sadece darshan görmek vardır.

Meditasyonun yöntemi doğru farkındalıktır.

Sadece gören gerekir, sadece içerde ne olduğunu ve dışarıda ne olduğunu görmek. Dışarıda nesneler, içerde düşünceler vardır. Onlara hiçbir amaç ya da benzeri bir şey olmadan bakman gerekir. Amaç yoktur, sadece bakmak. Sen bir tanıksın, ayrı bir tanık ve basitçe görüyorsun.

Bu gözlem, bu izleyici olma hali seni düzenli olarak huzura, boşluğun içine, vakumun içine, düşüncesizliğin içine götürür.

Bunu dene ve bileceksin.

Düşünceler kayboldukça bilinç uyanır ve hayat bulur. Sadece rastlantısal olarak bir süre dur. Herhangi bir yerde, herhangi bir zaman. Sadece bak, dinle ve dünyaya ve kendine tanık ol. Düşünme. Sadece tanık ol ve ne olduğunu gör. Sonra bu tanıklığı genişlet. Bırak o tüm senin fiziksel ve zihinsel etkinliklerini kaplasın. Onun sürekli olarak seninle olmasına izin ver.

Şayet tanıklık varsa egon silinecektir ve sen gerçekten kim olduğunu göreceksin, fark edeceksin. 'Ben' ölecektir ve öze erişilecektir. Bu tanıklık sadhana'sında (disiplin) kişinin zihinsel halinin bu gözlenmesinde kolay bir dönüşüm, kolay bir yer değiştirme tanık olunan ve tanık olan arasında gerçekleşir.

Düşüncelerini gözlemledikçe gözlem yapanla ilgili küçük ipuçları edinirsin. Ve o zaman bir gün gören tüm görkemi ve haşmetiyle ortaya çıkar ve senin tüm yoksullukların ve sefaletin bir nihayete erer.

Bu (sadhana) sadece arada bir uygulanan ve yine de özgürlüğü kazandırabilen bir yöntem değildir. Bunun sürekli olarak gece gündüz uygulanması gerekir. Kişi tanıklığı uyguladıkça, kişi tanıklık halinin içine daha çok girdikçe bu hal daha sabit hale gelir ve her zaman mevcut olmaya başlar.

Giderek o, her zaman seninle birlikte olmaya başlar; uyanıkken de uyurken de. O hatta uykudayken de mevcut olmaya başlar. Ve bu olduğunda o, uykuda bile mevcut olmaya başladığında onun içerde derinlere indiğinden, köklerini en derin ve uzak noktalara yaydığından emin olabilirsin. Bugün sen uyanıkken bile uykudasın. Yarın sen uykudayken bile uyanık olacaksın. Bu tanıklık bizi rüyalarımızdan ve uykumuzdan uyandırarak düşüncelerimizi yok eder. Zihin sakinleşir: Dalgasız, titreşimsiz. Tıpkı dalgalar olmadığında denizin sakin olması, evde esen rüzgâr olmadığında lambadaki alevin titreşmemesi gibidir. Bu öyle bir durumdur ki özde olan, ben olan, hakikat olan Tanrı bilinir. Ve o zaman Tanrı'nın sarayının kapıları açılır.

Bu kapı, bu giriş sözcüklerin içinde durmaz; o özün içindedir. Bu yüzden başka bir yerde kuyu kazma, kendi içinde kaz diyorum. Başka bir yere gitme. İçine gir.

 

Osho

Replies
haydin8
haydin8 Düşünmemeyi maşarmak! Bu çok zor,yani benim için çok zor.umarım bir gün başarırım.bilgileri paylaştığın için sağol. 14 years ago
loader
loader
Attachment