Related discussions

pınar Discussion started by pınar 14 years ago

Değersizlik inancı sendorumu (DIS) nedir?

Bir insanın bilinçaltında yerleşmiş olan değersiz olduğuna olan inancın ortaya çıkardığı duygu, düşünce ve davranışların tümüdür.

 
Her insanın bilinçaltında değersizlik inancı (DI) değişik düzeylerde vardır. Bu inancın yerleşimi bir süreçtir. Kaçınılması çok zor olan hatta mümkün olmayan bir süreç.
 
DI temel bir inançtır. Bu inanç kendine bağlı değişik mini inançlar oluşturur. Bunlar yetersizlik, güçsüzlük, beceriksizlik, çaresizlik, zayıflık vs gibi inançlarıdır.  
 
Sendrom tıbbi bir terimdir. Bedenin farklı organlarında birbirine benzer hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına sendrom denir. Örneğin Behçet Sendromu. Aynı tip yaralar hem ağızda, hem gözde, hem de cinsel organların cilt bölümlerinde ortaya çıkar. Yani aynı anda bir çok organ aynı tip mekanizma ile hastalığa yakalanmış olur. Sendrom diyebilmemiz için hastalık belirtilerini yaratan mekanizma ortak olmalıdır. Örneğin otoimmün mekanizma gibi. Behçet Sendromunda bedenin bağışıklık sisteminde bir bozukluk söz konusudur. Beden kendini yabancı bir madde olarak algılayıp kendi bedeninde tahribat yaratır. Aynı sebep değişik belirtilerle kendini gösterir. Yani görme bozukluğu olabilir. Ağızda yaralara bağlı olarak yeme bozukluğu ortaya çıkar gibi.
 
Eğer mekanizmalar farklıysa o zaman sendromdan bahsedemeyiz. Oluş nedenleri farklı iki hastalığın aynı kişide bulunması söz konusudur.
 
Değersizlik inancı değişik kişilerde değişik davranış modellerine neden olur. Psikolojide bu farklılıklar farklı mekanizmalara bağlıymış gibi sunulur. Kişilik farklılığı denir. Ya da değişik ruhsal hastalık adları adı altında incelenir. Sanki her biri için farklı hastalık yaratan mekanizmalar varmış gibi.
 
Ama bu kitapta ben bu farklı gibi görünen davranış şekillerinin hemen hepsinin değersizlik inancından kaynaklandığını açıklamaya çalışacağım. Ortak mekanizma aynı olunca tüm bu davranış, duygu ve düşünce şekillerini sendrom adı altında inceliyorum. Adına da değersizlik inancı sendromu (DIS) diyorum.
 
Bu bir açıklama modelidir. Ama model hemen bir çok açıklanması zor olan davranış şekillerini kolaylıkla açıklamaktadır. Bu açıklama için zihin modeli ve inanç sistemlerinin oluşum görüşleri temel olarak alınmıştır. Bir kişiye anlamsız gelen davranışlar akla yatkın bir mekanizma ile açıklandığı ve kişinin aklı da bu açıklamaya yattığı andan itibaren kişide olumlu değişimler başlamaktadır. Doğru açıklama iyileşmeye giden ilk adımdır. Bu açıklama temelinde organize edilen zihinsel çalışmalar eğer iyi sonuç veriyorsa o zaman bu açıklama doğru olmasa da yararlı olmaktadır. Ben de kendi pratiğimde bu açıklamayı zihinsel düzeyde iyileştirme çalışmalarımda temel aldığım zaman çok daha etkin sonuçlar almaya başladım.
 

Dikkat; duygu değil inanç;

Benim değersizlik kavramına getirdiğim en büyük katkı bunun bir inanç olduğunu ileri sürmemdir. Yoksa değersizlik psikolojide  bilinen bir kavramdır. Ancak tüm psikoloji kitapları ve öğretileri bunu sanki doğuştan gelen bir his olduğunu ileri sürerler. Bu kavramın babası olan Alfred Adler tüm hastalıkların içinde bir aşağılık kompleksi olduğundan bahseder. Bizde de halk arasında bu kavram aşağılık kompleksi olarak bilinir.
 
Aşağılık kompleksi bir insanın kendini diğer insanlardan aşağı hissetmesidir. Bu kompleksin açıklamasına bakıldığı zaman benim bu kitapta anlatmaya çalıştığım değersizlik inancıyla pek benzerliği olmadığı görülecektir. Adler bir çok sorunun zamanla aşağılık kompleksine yol açtığını ileri sürer ama bu tezlerini dayandırdığı sağlam bir teorisi de yoktur. Adler'e göre kişi önce yetersizliğini fark eder ve bu yüzden aşağılık kompleksi hissetmeye başlar. Sonra bunu kompanse etmek için nevrotik semptomlar geliştirir. Halbuki, bu kitapta da göreceğiniz gibi değersizlik inancı çoğu zaman gizli kalır. Çoğu ciddi başarıların ardında güçlü bir değersizlik inancı neden olarak durur.
 
Aşağılık kompleksi bir hakaret olarak algılanır. Bir kişiye böyle bir şey dediğinizde size tepki gösterecektir. Bir yönüyle bu tepkiye hoş bakabiliriz. Ama  değersizlik inancını iyi anlamamız gerekir.  Bu bir süreçtir. gelişimin bir parçasıdır. Kimse bu süreçten kendini kurtaramaz. Bu nedenle alınacak kızacak bir şey yoktur. Red etseniz de bilinçaltınız bildiğini okuyacaktır.  
 
Hemen birinci bölümde böyle bir kavramla karşılamak sarsıcı olabilir. İçinde değersizlik inancı olan bir kişinin böyle bir inanca sahip olması kolay kabul edilecek bir kavram değildir. hemen şu anda içinizde bir huzursuzluk hissetmişseniz, içinizde bir tepki hissetmişseniz değersizlik inancınız titreşmiş demektir. İçinizdeki değersizlik inancını gizleme çabası içinde olan bilinçaltınız bunu sizden bile gizlemeye çalışacaktır. Ama bilinçli olarak hemen şunu fark etmeniz gerekir. Böyle bir inanç sizin seçiminiz değildir. Utanılacak bir şey değildir. hemen herkesin bilinçaltında belli oranda yerleşmiş bir inançtır ve belli bir sürecin sonunda oluşmuştur.
 
İçinizdeki değersizlik inancı bugüne kadar sizi koruyan, sizin yaşamınızda başarılı olmanızı sağlayan bir etken olarak işgörmüştür. hele hırslı, mükemmelliyetçi ve bu yönlerinizle çevrenizde sevilen, takdir edilen, gıpta edilen ve iyi yaşam koşullarına sahip bir kişiyseniz hemen içinizdeki değersizlik inancına teşekkür edin.
 
Ama artık bu inançla yaşamak zorunda değilsiniz. Bu nedenle içinizdeki bu inancın özelliklerini öğrenmeye başlayabilir ve yaşamınızda istediğiniz yönde değişiklikler yapmaya başlayabilirsiniz.
 
Bülent Uran