begumgokce Discussion started by begumgokce 14 years ago

Osho:

Aslında kendi problemlerini bırakmadan evvel dünyanın problemlerini anlamak için doğru bakış açısına sahip olmazsın. Kendi evin öyle berbat durumda ki, kendi varlığının içi öyle berbat durumda ki; nasıl engin sorunları anlayabilmek için doğru bakış açısına sahip olabilirsin? Sen henüz kendini dahi anlamamış haldesin; oradan başla çünkü başka her başlangıç yanlış başlangıç olacaktır.

Zihinleri son derece bulanık halde olan insanlar başkalarına yardım etmeye başlar ve çözümler önermeye başlar; bu insanlar dünyada çözdüklerinden daha çok problem yaratmıştır. Bunlar gerçek zarar verenlerdir: politikacılar, ekonomistler, sözde yardımseverler, misyonerler. Bunlar gerçek zararlılardır; onlar henüz kendi içsel bilinçlerini çözmemiştir ve herkesin üzerine atlamaya ve herkesin sorunlarını çözmeye hazırdır. Aslında bu yolla onlar kendi gerçeklerinden kaçınıyor; onunla yüzleşmek istemiyorlar. Başka bir yerde, başka birisiyle meşgul olarak kalmak istiyorlar. Bu onlara yapılacak bir şey verir, bu iyi bir çarpıtmadır.

Unutma, dünyanın problemi sensin. Problem sensin ve sen çözülmedikçe yaptığın her şey olayları daha da karmaşıklaştıracaktır. Önce kendi evini düzene sok, orada bir kozmos yarat; o bir kaostur.

Antik bir Hint masalı vardır, çok eski ama çok büyük bir öneme sahip bir öyküdür.

Çok büyük ama aptal bir kral sert zeminin ayağını acıttığını söyleyip tüm krallığın sığır derisiyle kaplanmasını emretmiş. Ancak sarayın maskarası bu fikre kahkahalarla güldü; o bilge bir adamdı. Dedi ki: “Kralın fikri en basitinden komik.”

Kral çok kızmıştı ve maskaraya dedi ki: “Bana daha iyi bir seçenek göster yoksa öldürüleceksin.”

Maskara, “Efendim küçük bir sığır derisi parçasını kesip ayağınızı kaplayın” dedi. Ve ayakkabılar bu şekilde doğdu.

Bütün dünyayı sığır derisiyle kaplamaya gerek yok; sadece ayağını kaplamak tüm dünyayı kaplar. Bilgeliğin başlangıcı budur.

Evet, katılıyorum sorunlar vardır. Çok büyük sorunlar vardır. Hayat öyle bir cehennem ki. Perişanlık var, fakirlik var, şiddet var, her türden çılgınlık etrafta kol geziyor, bunlar doğru ama yine de ben sorunun bireyin ruhundan ortaya çıktığında ısrarcıyım. Sorunlar vardır çünkü bireyler kaos içerisinde. Toplamdaki kaos bir bileşkeden başka bir şey değildir: Hepimiz kendi kaosumuzu onun içine akıttık.


Şu an olduğun halinle bir sorunun kökenini göremezsin; sen sadece belirtileri görebilirsin. İlk olarak kendi içinde kökün nerede olduğunu bul ve bu kökü değiştirmeye çalış. Yoksulluk kök değildir; açgözlülüktür kök, yoksulluk sonuçtur. Yoksullukla savaş dur ve hiçbir şey olmayacak. Açgözlülüktür kök; açgözlülük köklerinden sökülmelidir. Savaş sorun değildir; sorun bireysel saldırganlıktır: savaş sadece bireysel saldırganlığın toplamıdır. Sen protesto yürüyüşleri yapıp dur ve savaş durdurulmayacak. Eğlenceden hoşlanan birkaç kişi var; onları herhangi bir protesto yürüyüşünde bulabilirsin.


Kökü değiştir; kökten bir değişime ihtiyaç vardır, sıradan reformlar işe yaramayacaktır. Ancak o zaman anlamayabilirsin; ben devamlı olarak meditasyondan bahsederim ama sen aradaki ilişkiyi, meditasyonun savaşla nasıl ilişkilendiğini göremezsin. Ben ilişkiyi görüyorum, sen göremiyorsun.

Benim anlayışım şudur: Şayet insanlığın yüzde biri meditasyon halinde olursa savaşlar kaybolur. Ve başka bir yolu yoktur. Bu kadar meditasyon enerjisi salınmalıdır. İnsanlığın yüzde biri —bu demektir ki yüz tanesinden bir tanesi— meditasyon halinde olursa her şeyin tamamıyla farklı bir şekilde olacaktır. Açgözlülük daha az olacaktır; doğal olarak fakirlik daha az olacaktır. Fakirlik az şey olduğu için var olmaz; fakirlik vardır çünkü insanlar stoklar, çünkü insanlar açgözlüdür. Eğer biz tam şimdi yaşarsak yeterince vardır; yeryüzü bize yetecek kadarına sahiptir. Ama biz önceden planlarız, biz stoklarız; o zaman sorun çıkar.


Olduğun yerden başla. Bu çirkin dünyanın bir parçasısın ve kendini değiştirerek dünyayı değiştiriyorsun. Sen nesin? Bu çirkin dünyanın bir parçasısın. Niçin komşunu değiştirmeye çalışasın? O bundan hoşlanmayabilir, o bunu istemeyebilir, bununla ilgilenmeyebilir. Şayet dünyanın büyük bir değişime ihtiyacı olduğunu fark edersen kendine en yakın dünya sen olursun. Oradan başla.

Osho