KARMAYI SALIVERMEK ÜZERİNE-QUAN YİN ARACILIĞIYLA
Related discussions
-
hiç ,ama hiç birşeyi ertelemeyinn..
0 Replies Posted in şükür halinde olanlar
-
Duvar Örmeyin Köprü Kurun
teşekkürler etkileyici :)
3 Replies Posted in Her Telden :)
-
Yaşama Anlam ve Boyut Katan 2 Şeyin Önemi
0 Replies Posted in Her Telden :)
Bu "Karma" sözcüğü gerçekte neden ve etki anlamına gelir. Her nedenin bir etkisi vardır, böylece eğer bunu düşünürseniz, nasıl etkinin köleleri olabileceğimizi anlarsınız. Nedeni ona koyan insanlar biziz. Sonra etkiler ortaya çıkar, aynen bir havuza taş atmak gibi. Eğer havuz sakin ise, siz onun ortasına büyük bir taş atarsanız, taşın gözden kaybolmasından uzun süre sonra dalgacıklara sahip olursunuz, taşı atmanın etkisi.
İnsanların, "Eğer iyi şeyler yaparsam, iyi karmam olur" diye düşündüğü bir zaman vardı. Böylece insanlar şifaya, spiritüel çalışmaya, spiritüel danışmanlığa katılmaya eğilim gösterdiler; onlar huzurlu oldular ve şöyle düşündüler, "Evet, tüm bu iyi çalışmalar ile iyi karma topluyorum". Ama benim size söylemek istediğim şu ki, iyi olsun, kötü olsun veya iyi ya da kötü olduğu farzedilsin, tüm karma arzu edilmezdir ; çünkü insanların kötü olarak düşünmeye eğilimli olduğu şeylerin çoğu gerçekte o kişi için iyidir. Bu etkiler vasıtası ile o insan öğrenir ve gelişir.
Ama size şimdi söylenen şey şu ki, artık öğrenmek için herhangi bir acıdan ve ıstıraptan geçmeye gerek yoktur, çünkü çalışacağınız tüm bilgi elde edilebilirdir. Bu, iyi karma için iyi işler yapma sorusu değildir, çünkü tüm karma dengelenmek zorundadır, ister iyi olduğu ister kötü olduğu düşünülsün. Eğer bir çok iyi işler yaparsanız kendinize iyi karma topladığınızı söylediğinizi imgeliyorsunuz, bir şekilde dengelemek zorunda olacaksınız. Dahil olduğunuz insanlar ve durumlar, o durumlar dengelenmek zorundadır, böylece iyi karma kötü karma kadar arzu edilmezdir ve "iyi" ve "kötü" sözcüklerini tırnak işareti içine alıyoruz ve Kaynağın gözlerinde, Yaratıcının gözlerinde, iyi veya kötü diye bir şey olmadığını kavramanız için bu sözcüklerin altını çiziyoruz. Bazı şeylerin iyi, bazılarının kötü olduğuna insanların inanmasını sağlayan şey şartlanmadır. Gerçekte bu bir yargılamadır ve yargılamanın yaptığı şeyi anladığınızda, yargılama ayrıca sizi sınırlayıcı bir enerji ile çevreler. "Bu iyi, bu kötü" dediğiniz her seferinde veya "Şu kişi iyi, şu kişi kötü" dediğiniz her seferinde, siz yargılıyorsunuz. İnsan varlıklar olarak size Tanrı'nın yargıç olduğu ve Tanrı'nın herkesi yargıladığı söylendi, ancak gerçekte Tanrı hiç kimseyi yargılamaz.
Yükselmiş Üstatların ve bilinçliliğin ilerlemesinde ve ışığın demirlenmesinde Işık için ve Kaynak için çalışan diğer bir çok varlıkların gerçekte azizler ve temsilciler aramamasının nedeni budur. Öldüklerinden veya yükseldiklerinden uzun bir süre sonrasına kadar hiç kimse azizlere önem vermez. Hiç kimse azizleri dinlemez. Onlar şöyle der, "Aziz kişi, bunun benimle ilgisi yok" Tanrı yargılamaz, biz kendimizi yargılarız. Ve bunun kötü bir hareket olduğunu veya şunun iyi bir hareket olduğunu söylediğimizde, ikisi de yargılamadır, bu süreçte ikisi de arzu edilmez. Kavramak zorunda olduğumuz şey şu ki, hatalar diye bir şey yoktur, sadece dersler vardır ve problemler diye bir şey yoktur, sadece çözümler vardır. Bırakarak ve Meshedilmiş bir varlık olduğunuzu kabul ederek, bu sizin yargılamayı bırakabileceğiniz anlamına gelir: Bir çok insan şöyle der, "Bunu yapamam, şunu yapamam, çünkü eğer bunu veya şunu yaparsam …" Size söyleyeceğim şey şu ki, zihninizde bu düşüncelere tutunduğunuz her seferinde, kendinizi sınırlarsınız ve kendinizi karmaya bağlarsınız, neden ve etki yasasına. Öyleyse şimdi sadece kendinize "OLMA" izni verin.
Çoğu insan şimdi geçmiş yaşamlara uyumlanabilme yeteneğine sahip. Bunu kendileri için yapamayanlar için geçmiş yaşamlara uyumlanma yeteneğine sahip bir çok insan var ve geçmiş yaşam senaryoları üzerine bir çok bilgi ortaya çıkıyor. İnsanlar "Geçmiş yaşamımda böyle şeyler yaptım, bundan dolayı tamamen iyi olamam" diyor. Ancak, bir çok kişinin Dünya üzerinde çok kötü olduğu yaşamı vardır. Her zaman beyazdan daha beyaz olduklarını ve Işık ile olduklarını söyleyebilecek kişiler var mı, kim elini kaldıracak? Hiç kimse elini kaldırmayacak, çünkü bu asla gerçekleşmedi. Yükselmiş Üstatlar bile bu süreçten geçti, eğer Yükselmiş Üstatlar siyah tişörtlü ekiplerde oldukları zamanlara tutunsalardı, hala "Nasıl beyaz bir tişört giyebilirim, nasıl Işık için bir işçi olabilirim?" diye sormaya devam ederlerdi. Siz bunlara ve geçmiş yaşamlardaki ve bu yaşamdaki olaylara tutunurken, bu sizi o olayın veya düşüncenin enerjisine bağlar. Ve bu sizi bilinçliliğin o seviyesine bağlar ve bu eylemdeki karmadır.
Her şeyin dengelenmesi gerektiği şimdi bir soru değildir, çünkü her şey dengelebilir. Tüm yapmanız gereken bu düşünceleri salıvermektir, bu fikirleri salıvermektir, bununla ilgili olan korkuyu salıvermektir, yeterince iyi olmama hislerini salıvermektir ve ilerlemektir. Hepiniz şifacılarsınız, hepiniz azizlersiniz, hepiniz Yükselmiş Üstatlarsınız, hepiniz Işık varlıklarısınız. Bu durumda kalmak için, tüm yapmanız gereken bu onaylamaları yapmaktır. Böylece bu nedenle herkesin karmasız olabileceğini söylüyoruz.
Biz Karmik Kurul, ırkların karması, şehirlerin karması, ülkelerin karması, kasabaların karmasından endişe duyuyoruz. Çeşitli ülkeleri, hatta çeşitli kasabaları, farklı toplulukları karma durumlarında tutan bir çok şey vardır, çünkü oradaki varlıkların çoğu farklı zamanlarda, farklı yaşamlarda birbirlerine karşı çok, bir çok eylemler yaptılar ve bu varlıklar başka yaşamlarda toplanmaya eğilimlidir, reenkarne olmaya ve tekrar bir araya gelmeye eğilimlidir. Onlar hala bu enerjilere, bu düşüncelere, bu hislere sahiptir.
Hepinizin yapmak zorunda olduğunuz şey herhangi bir kişi ile bağlara sahip olmadığınızı onaylamaktır. Ama görüyorsunuz, bazen kök çakranız vasıtası ile insanlar ile bağlara sahipsiniz. Onlarla evlilik ilişkiniz olmuş olabilir ve bir seviyede kök çakranız vasıtası ile ve ikinci çakranız vasıtası bağlısınız, çünkü bu etkinliğin enerjisi buradan akar. Ancak kalpte de bağlara sahip olabilirsiniz. Bu psişik bağlar linkler, enerjiler, kablolar, iletişim kabloları gibidir. Onlar sizi her düşünmeye başladıklarında, ister pozitif olsun, ister o kadar pozitif olmasın, siz gerçekten o enerjiyi kendinize getirirsiniz. O enerji size akar, şimdi yaşamlarınızda hissettiğiniz bir çok şeyin, hissettiğiniz zihin karışıklığının çoğunun başka biri ile ilgisi olması çok mümkündür. Eğer bunun ne anlama geldiğini gerçekten düşünürseniz, bu fırtınalı bir denizdeki şişe mantarı olmaya benzer. Bu bağlar, bu iletişim linkleri vasıtası ile başkalarından çok fazla psişik enkazlar/döküntüler toplarsınız, bunları kesmek gereklidir. Eğer bunları keserseniz, yine karmanızı halletmeye yardımcı olur, çünkü eğer başkaları ile bu bağlarınız olursa, bunlar sizi aranızda bir şey geçmiş olan herkese bağlar. Bu bağları kesmek üzerine çalışmanızı ve Başmelek Mikail ile çalışmanızı istiyoruz. Karmasız olduğunuzu onaylayın, yani siz karmasızsınız. Artık neden ve etki yasasına maruz olmadığınızı onaylayın, çünkü bu kendi realitenizin yaratıcısı olmaktır. Duygusal travmadan geçmek zorunda değilsiniz. Sadece karmasız olduğunuzu, Sevgi olduğunuzu, Işık olduğunuzu onaylayın.
"Kafam karışık, kötü hissediyorum, nereye gideceğimi bilmiyorum" diye onayladığınız zaman. Herhangi birinin, ilişkilerinizde size kötü hissettirip, kafanızı karıştırdığında sizi geri çektiğini onayladığınız zaman, bu gerçekte sizin getirdiğiniz durumdur. Sizden yapmanızı istediğimiz şey, yoganın bu çok güzel modern sistemini izlemenizdir. Bu, Kahkaha Yogası olarak adlandırılır. Kahkaha yogasını yapmak gerçekten sizi özgürleştirir ve düşüncelerinizin ve hislerinizin ne kadar gülünç/saçma olduğunu kavramanızı sağlar. Eğer sadece bunlara gülmeyi öğrenebilirseniz, sadece eğlenceli yanını görün. Sadece gülmeyi öğrenin, çünkü eğer kendinize gülmeyi öğrenirseniz karışık düşünceleriniz olduğunda ve ne yapmanız gerektiğini bilmediğinizde, eğer oturur ve gülerseniz, her şey hafifleyecek/aydınlanacak. Oturup ağlamak yerine, eğer sadece oturup gülerseniz.
"Neden bu her zaman benim başıma geliyor?" diye düşünmek insanın eğilimidir. "Neden ben diğerleri kadar kutsal değilim?" diye düşünmek insanın eğilimidir. Size söyleyeceğim şey siz herkes kadar kutsalsınız. Sizin başınıza gelmesinin nedeni, onu yaşamınızda sadece sizin yaratmış olmanızdır. Siz onu yaşamlarınızda yaratıyorsunuz. Dünya üzerindeki realitenin birlikte - yaratıcısı olmak ve kendi realitenizin birlikte - yaratıcısı ve yaratıcısı olmak herkesin bunu yapabildiğini anlaması gereken bir şeydir. Bir kez daha size şunu söyleyeyim : birlikte - yaratıcı ve yaratıcı. Herkes burada gezegen üzerinde bilinçlilik seviyesini birlikte - yaratıyor. Üçüncü boyutun hala var olmasının tek nedeni, insanların sabah uyanmaları ve üçüncü boyutta olduklarını düşünmeleridir ve kollektif olarak insanlar üçüncü boyut bilinçliliği ile ilgili aktivitelere ve düşüncelere izin veriyor. Gerçekte, üçüncü boyutta değiliz. Dünya üçüncü boyutta değil, Dünya üçüncü boyuttan çıktı. Ben, Quan Yin şimdi size Dünyanın şimdi gerçekte beşinci boyutta olduğunu söylüyorum.
Şimdi, insan varlıkların beşinci boyutta olduğunu söylemiyoruz. Söylediğimiz şey Dünya Ana'nın beşinci boyutta olduğudur. İnsan varlıklar hala bilinçliliğe yakalanmış durumda. Ama insan varlıklar beşinci boyutta değil dediğimiz zaman, bunu değiştireceğiz ve bir çok insan varlığının gerçekte dokuzuncu, onuncu, onikinci, ondördüncü ve daha yüksek boyutlarda olduğunu söyleyeceğiz, ancak onlar hala burada yaşıyor ve orada olduklarını bilmiyorlar. Gerçekten onları kavramadan dokuzuncu, onuncu, onikinci ve onüçüncü ve ondördüncü boyut bilinçliliğinde olmanız mümkündür. Harika, değil mi? Görüyorsunuz, gezegen boyutsal geçis halinde ve gezegen yıllar önce üçüncü boyuttan dördüncü boyuta geçti. Bu, herkesin kafasının karışmaya başladığı zamandı.
Bu, insanların "Neler oluyor ? Ne olduğunu bilmiyoruz" demeye başladığı zamandı. Ve sokaktaki en düşük bilinçlilikte olanların bile "Bir şeyler farklı, ama ne olduğunu anlamıyorum. Neden bu kadar duygusalım? Neden bu kadar öfkeliyim?" demeye başladığı zamandı. Çünkü bu duygusal travma ve karışıklık her şekilde ortaya çıkar. Öfke ve korku bunlardandır. Neden bu kadar öfkeliyim? Yaşadığınız dünyada etrafta korkunç miktarda öfke olduğunu görebilirsiniz. Etrafta korkunç miktarda öfke var, çünkü insanlar bilinçliliklerinin değişmekte olduğunu bilmiyorlar ve bununla nasıl başa çıkacaklarını bilmiyorlar. Onlar hüsrana uğruyorlar. Bundan dolayı insanlar en küçük şeylere öfkeleniyor. Haberlerinizde ve medyada bunu görebilirsiniz; şiddetin hiç işitilmediği yerlerde bile şiddet haberleri ile dolu. Şiddet patlak veriyor ve bu insanların boyutsal bilinçlilikte değişim nedeni ile şaşkınlıklarının yansımasıdır.
İnsanlar hala bunu çözemediler. Ayrıca başka nedenler de vardır, çünkü zaman şimdi farklıdır. İnsan varlıkların bir kontrol sistemi olarak kendilerini yerleştirdikleri şeyin dışında zaman gibi bir şey yok. Aşikar olarak zaman, herkesin zamanında fabrikaya/imalathaneye gelebilmesi için getirilmiştir. Zaman insanların etkinliklerinin senkronize edilebilmesi için icat edilmiştir. Gerçekte, evrende zaman yoktur; zaman ebedidir. Zamanın var olduğu sadece bu bilinçlilik boyutundadır. Ancak insanlar şimdi zamanın değiştiğini söylüyor. İnsanlar bir gün içinde yeterli saat olmadığını söylüyor. İnsanlar zamanın hızlandığından emin olduklarını söylüyor. Zaman hızlanmıyor; gezegenin dönüşü yavaşlıyor. Bu size daha kısa zaman illüzyonunu veriyor. Gerçekte olmakta olan budur. Tekrar, uzay ve zamandaki bu bükülme insanların zihinlerini karıştırıyor.
Çoğu insanın gerçekte Sevgi olarak düşündüğü korkuya dayalıdır. Her zaman bir soru vardır, "Eğer bunu benim için yaparsan, seni severim" ve "Eğer şunu benim için yaparsan, seni severim" ve "Eğer güvende hissetmemi sağlarsan, seni severim". Benim, Quan Yin'in söyleyeceği şey bunun toplam illüzyon olduğudur. Bu Sevgi değildir, bu bağımlılıktır. Ve istediğimiz şey sizin Koşulsuz Sevgi ve Şefkat dışında hiç bir şeye bağımlı olmamanızdır. Bağlanmak için değerli olan tek şey Koşulsuz Sevgi ve Şefkattir. Ve bir kez Koşulsuz Sevgi ve Şefkate bağlı olduğunuzda, karmanın artık olmayacağını size garanti ederim, çünkü siz başka her şeyin gitmesine izin verdiniz. Tüm bağlantıları kestiniz, tüm bağları kestiniz, sizi karışıklıkta tutan tüm bu enerjilerden vazgeçtiniz. Korkuya ve bağımlılığa dayalı olan bu sevgi, bir krizalitte, bir kozada olmaya benzer. Siz sınırlanmışsınızdır ve engellenmişsinizdir ve Sevginin enerjisinden kopmuşsunuzdur.
Doğu felsefelerine aşina olanlarınız bundan sonra ne söyleyeceğimi bilir ; kozdan çıktığınızda, siz nesiniz ? Bir kelebek, ve hepiniz kelebeklerin ne kadar güzel olduğunu bilirsiniz. Ne kadar renkli olduklarını, ne kadar özgür olduklarını. Kendinizin etrafındaki karmik enerjilerin bu kozasından, bu uyumsuz enerjilerin kozasından onların ortaya çıkışıdır, oradan ortaya çıkışın bu yükseliş işlemi olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu Sevgiye ilerleyiştir, Şefkate ilerleyiştir ve Özgürlüğe ilerleyiştir, çünkü Sevgi ve Şefkat budur. Sevginin ve Şefkatin enerjisi Özgürlüğün enerjisidir, çünkü korku dolu olduğunuzda özgür olamazsınız.
Koşulsuz Sevgiyi bir obur gibi tüketin. Sadece nihai sonuç toplam özgürlük olana dek onunla dolmak için onu tüketin. Tüm korkulardan toplam özgürlük ve tüm sınırlılıklardan toplam özgürlük. Karmasız olmak.
Sizden yapmanızı istediğim şey budur. Ve özel izinler şimdi oradadır. Bir zamanlar, insanlar çok çalışmak zorunda idi, ama şimdi artık çok çalışmak zorunda değilsiniz. Tüm yapmanız gereken şunu onaylamaktır, "Ben özgürüm, Ben Sevgiyim, Ben Şefkatim". Ve özgürlüğün enerjisi yaşamınıza akar. Özgürlüğün enerjisi diğer tüm sınırlayıcı enerjileri yenilgiye uğratır. Söylediklerimi özetlemek için, sizden sadece Sevginin ve Şefkatin bu enerjisine, Ben'im Varlığının, Kaynağın bu enerjisine izin vermenizi isteyeceğim, sadece onun tüm varlığınıza akmasına izin verin. Ve uyumsuz düşüncelere sahip olduğunuz her seferinde ve sevgi yerinize tecavüz etmeye çalışan korkunun enerjisi olduğunda, Germain'i çağırın. Germain Gümüş/Mor Alevin Muhafızıdır ve o sadece bu enerjileri Sevgiye dönüştürmek için oradadır. Ve bu olumsuz enerjilerin size doğru gelmeye başladığı her seferinde, sadece onaylayın, "Sen benim realitemin parçası değilsin. Sen yaşamımın ve enerjimin parçası değilsin." Ve eğer onlar hala size gelmeye devam ederse, çünkü çoğu zaman gelirler, tekrar onaylamaya ihtiyacınız olacak, "Bu benim realitemin bir parçası değil. Bu realiteyi paylaşmıyorum/buna taraftar değilim ve bu düşünceleri ve hisleri arınması için Germain'in Gümüş/Mor Alevine gönderiyorum". Sevgi ve Işıkla kalın…