Related discussions

burak Discussion started by burak 14 years ago

İCA TAŞLARININ GİZEMİ - 2

 

İca taşlarının gösterdiğine göre, dinozorlar yakın geçmişe kadar yaşamışlardı.Bunun yanı sıra ileri bir uygarlık mevcuttu.
Günümüzde bazı bilimsel araştırmalar gösteriyorki, bazı dinozor türlerinin 60 milyon yıl önce soylarının tükenmesine rağmen, bazı türlerin Afrika’nın henüz keşfedilmemiş yağmur ormanlarında yaşamış olma ihtimali var.Buna tek delil, orada yaşamış olan yerli halkın gördüğünü söyledikleri harika yaratıklardır.Eğer Kongo’daki yağmur ormanlarında daha ayrıntılı bir araştırma yapılırsa, belki daha fazla delil bulunabilir.
Ancak, birde düşünün; ya bazı dinozor türlerinin yeteri kadar uzun zaman soylarını sürdürüp insan ırkıyla beraber aynı zaman dilimini paylaştığına dair deliller mevcutsa?
Deliller anlatılan hikayelerden dahada ötede.Eğer, eski devirlerde yaşamış insanların taşlara kazıdıkları dinozor resimlerine rastlanırsa ne olur? İyi bir delil olmazmıydı? Ne dersiniz?
Bahsi geçen taşlargerçekten var.Bilinen adıyla İca taşları.(Peru- İca şehrinde bulunmuşlardır.) Bu taşların büyüklüğü tenis topundan bir köpek büyüklüğüne kadar değişmektedir.Bu taşlar el ile kazınmış olup, ilkel (tarih öncesi) balıklar, dinozorlar ve görünüşe göre gelişmiş bir teknoloji kullanan yerliler görülmektedir.Sorun ise, bilim adamları bu taşların yaşını belirleyememektedirler.
NEREDEN GELDİLER ?
İca taşları ilk olarak bilim dünyasının ilgisini 1966 yılında çekti.Doktor Javier Cabrera doğum gününde üzerinde kazınmış resim bulunan bir taş hediye alır.Kazınmış taş çok eskiye benziyordu.Fakat doktorun daha çok ilgisini çeken şey, taşın üzerine kazınmış olan tarih öncesi bir balık resmiydi.Taşın nereden geldiğini araştırmasıyla, yakında 15 bin taşlık bir koleksiyona sahip olması uzun sürmedi.Beki hediye aldığı ilk taştaki balığın soyunun tükenmiş olduğunu ispatlamak zor.Ancak diğer taşlardaki resimleri tanımlamak çok kolay.Kolaylıkla tanımlanabilen resimler arasında Triceraptos, Stegosaurus, Apatosaurus gibi dinozor türleri ve uçan bir Pterodactylus’un sırtında oturan insan figürleri bulunmaktadır.Ayrıca, insanların dinozor avladıkları sahnelerde bulunmaktadır.Bunun dışında, teleskoplarla gökyüzüne bakan insanlar, açık kalp ameliyatı ve sezeryanla yaptırılan dogum sahneleride göze çarpmaktadır.
Bu nasıl olabilir? Bilim, modern insanın 2 milyon yıldan beri varolduğunu ve dinozorların 60 milyon yıl önce yok olduklarını düşünüyor.
Şu 3 ihtimalden biri doğru olabilir:
  1. Dinozorlar çağında yaşamış insan toplulukları vardı.
  2. Dinozorlar, bilimin düşündüğünden daha uzun yaşadılar yeryüzünde.
  3. Bu taşlar çok ikna edici bir şakadan ibaret.
Taşlar, ilkel aletlerle kazınması çok zor bir mineral olan Andesit içermektedir. Bakteriler tarafından, binlerce yıl süren bir aşamadan sonra meydana getirilmiş doğal bir koruyucu tabaka içermektedirler.Gravürler, bu koyu renkli tabakanın kazınmasıyla yapılmış olup, alttaki daha açık renkteki taş görünr haldedir.Bazı incelemelerin gösterdiğine göre, kazınmış kısımlarda yine bu bakteri işi göze çarpmaktadır.Buda gravürlerin çok eski olduklarına dair bir delildir.
Bazı halk bu taşları turistlere satmıştır.Hattab bir çiftçi tutuklanmıştı bu yüzden.O da taşları kendisinin yaptığını söylemişti.Bir çok kişi çiftçinin hapis cezasından kurtulmak için böyle söylediğine inanmaktadır.Çünkü devlete ait bir malı satmanın cezası çok ağır hapis cezası gerektiriyordu.Bu gün görmekteyizki, yöre halkı aynı yöntemle taşları kazımakta ve satmaktadırlar.Fakat önemli bir farkla; kazıdıkları yerdeki koruyucu tabaka kaybolmuştu.Yukarıda belirttiğimiz gibi yerine yenisi gelmemiştir.

Yukarıdaki dinozor heykelciği Chupicuaro kültürü (Acambaro, Guanajuato, Meksika) insanları tarafından yapılmıştır.
Bu kültür M.Ö 800 ve M.S 200 yılları arasında var olmuştur.Anlaşılan Iguanodons' un hayattayken neye benzediğini çok iyi biliyorlarmış !!!
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.
TAŞLARIN TARİHLENDİRİLMESİ

Maalesef İca taşlarının tarihlenmesi şu an için mümkün değil.Karbon 14 metoduyla tarihleme sadece cismin içerdiği organik maddelerle mümkündür.Taşların tarihlendirilmesi ise, bulunmuş oldukları yöredeki toprak analizleri sonucunda yapılabilir.Taşlar erezyona uğramış bir dere yatağından geliyor olabilir.(Yada bilinmeyen bir mağaradan.Hangisine inanmak size kalmış.)
Bu sebeple geldiği yer bilinmediği için toprak analizi yapılıp tarihlendirmek imkansızdır.
Taşların anlamı inanılmaz gibi.Hatta ciddi bir inanılmazlık.Eğer gerçekseler, dünya taihini yeniden yazmak gerekecek.
GERÇEKMİ ŞAKAMI ?
Gelin o 3 ihtimale bir kez daha bakalım.
  1. Dinozorlar çağında gelişmiş bir insan ırkı vardı.Bu Dr.Cabrera’nın favori teorisidir.O, taşları, gelişmiş bir insan kültürünün bıraktığına inanıyor.Ona göre, bu taşlardan oluşan kütüphane, o insanların bilgisini yansıtmaktadır.Bunlar ilaçlar, astronomi, tarih öncesi yaratıklar, uzay yolculuğu teknolojisi, taşların anlattığına göre başka gezegenlere kaçışı ( bir dünya felaketine engel olmak için ).Bunu anlamak mümkünmü ?Neden ( teleskop yapabilen , ameliyat bilgisine sahip, başka gezegenlere giebilecek imkana sahip) gelişmiş bir ırk bilgilerini bu tip ilkel bir yöntemle geriye bıraksın? Neden o zaman bazı resimlerde ilkel silahlarla dinozor avlayan insanlar göze çarpmaktadır? Böyle bir topluluğun yaşamış olduğuna dair başka bir kanıt yoktur.
  2. Dinozorlar bizim düşündüğümüzden daha uzun süre dünya üzerinde yaşadılar.Bu teori mümkün görünüyor.Ancak şu ana kadar Triceratpos, Stegosaurus yada başka bir çeşit dinozor türünün insanlarla beraber yaşadığını kanıtlayan bir fosil bulunamadı.Bazı yerlerde dinozor ve insan ayak izleri aynı yerlerde bulunmuş olmasına rağmen, bu tartışma henüz bir sonuca ulaşamamıştır.
  3. Taşlar ciddi inandırıcılığa sahip bir şakadır.Bu mantıklı bir düşünceye benziyor.Ancak bunada bir delil yok şimdiye kadar.Üstelik koruyucu tabaka meseleside var ortada.

Bu konuda ancak bilim, çok derin ve kapsamlı bir araştırma sonucunda bir karara varabilir.
alıntıdır.