Evrensel yasalar her zaman hareket halindedir ve her zaman bizi yanıtlarlar. Uygunluğuna inandığımız zaman çerçevesinde istediğimiz sonuçları alamayınca hiçbir şey olmuyormuş gibi görünebilir. Fakat bu hiçbir aktivite olmadığı anlamına gelmez. Evrensel yasalar bizlerin dengeli bir enerji durumunda olmamızı isterler, yani enerjimiz gerçekleştirmek istediğimiz şey ile hizalanmalıdır. Hareketi görebilmemiz için, çalışmayı yapmamızı, kendimizi dengeye getirmemizi beklerler.
Evren her zaman büyük resmi görür ve bizim için olabilecek olan tüm seçenek ve fırsatların farkındadır. Evrensel kanunlar enerjinin hareketini yönettiklerinden dolayı, enerji titreşimimizin gerçekleştirmeyi arzu ettiğimiz şey ile hizalanmış olup olmadığına göre cevap verirler. Hizalanma olduğunda, gerçekleşme kolaylıkla meydana gelir. Hizalanma olmadığında, gerçekleşme zor olur, meydan okuyucu olur ve umduğumuzu ya hiç bulamayız ya da çok uzağındayızdır. Hareket eksikliği bir şeylerin denge dışında olduğunun göstergesidir ve enerjiyi istediğimiz yöne doğru hareket ettirebilmemiz için nelerin değişmesi gerektiği bizlere gösterilecektir. Denge dışı olduğumuz zaman, Evrensel kanunlar bu durumları daha da güçlendirerek onların neler olduklarını fark etmemizi sağlıyor gibiler.
Korkuyla, ihtiyaçla, ümitsizlikle veya güçsüzlükle istemek, dengesizliği artırır. Bunun ne zaman ve nerelerde gerçekleştiğini nasıl fark edeceğiz? Ne zaman ki, yaşantımıza neşe, barış, bolluk ve koşulsuz sevgi akmıyor, işte o zaman sıkışmış hissederiz ve denge dışıyızdır. Mutsuz, memnuniyetsiz veya canı sıkılmış olduğumuz her durumda ruhumuzun amacıyla hizalanmamışız demektir ve yeni maceralar için hazır olduğumuza dair nazik bir hatırlatmadır. Tereddütte bulunduğumuz her şey korkularımızın bir göstergesidir. Acaba onlara eğilebilir miyiz, böylelikle belki enerji biraz harekete geçer? Evren çok sabırlıdır. Kendimizi dengeye getirip, enerjik titreşimlerimizi gerçekleştirmek istediğimiz şey ile hizaya getirmemizi bekleyecek ve öyle harekete geçecektir.
Evrenin her daim bize cevap verdiğini hatırlamak önemlidir. O, hiçbir şeyi başlatmaz. Direk olarak bizim enerjimize ve hizalanma derecemize cevap verir. Her zaman enerjik olarak nerede olduğumuzu ve arzularımızı gerçekleştirmeye ne kadar yakin ya da ne kadar uzak olduğumuzu, enerjinin hayatımızda nasıl hareket ettiğine bakarak görebiliriz. Tamamen korkusuz, güvenli ve inançlı olduğumuzda, enerjimiz dengelenir ve Evren bize arzularımızı sunmak üzere harekete geçer. Korkularımıza, bağımlılıklarımıza, pişmanlıklarımıza ve acılarımıza teslim olmaya istekli olduğumuz zaman, Evren bize istediğimizden daha fazlasını vererek ödüllendirir. Ve hayatımızdaki enerji akışı devamlı ve çaba gerektirmeyen yaratımlara dönüşecek ve bizlerin realitesi/gerçekliği olacaktır.
Jennifer Hoffman Tercüme: Hümeyra Kanca Derleyen: Canan Türkmen
Evrensel yasalar her zaman hareket halindedir ve her zaman bizi yanıtlarlar. Uygunluğuna inandığımız zaman çerçevesinde istediğimiz sonuçları alamayınca hiçbir.jpg)
şey olmuyormuş gibi görünebilir. Fakat bu hiçbir aktivite olmadığı anlamına gelmez. Evrensel yasalar bizlerin dengeli bir enerji durumunda olmamızı isterler, yani enerjimiz gerçekleştirmek istediğimiz şey ile hizalanmalıdır. Hareketi görebilmemiz için, çalışmayı yapmamızı, kendimizi dengeye getirmemizi beklerler.
Evren her zaman büyük resmi görür ve bizim için olabilecek olan tüm seçenek ve fırsatların farkındadır. Evrensel kanunlar enerjinin hareketini yönettiklerinden dolayı, enerji titreşimimizin gerçekleştirmeyi arzu ettiğimiz şey ile hizalanmış olup olmadığına göre cevap verirler. Hizalanma olduğunda, gerçekleşme kolaylıkla meydana gelir. Hizalanma olmadığında, gerçekleşme zor olur, meydan okuyucu olur ve umduğumuzu ya hiç bulamayız ya da çok uzağındayızdır. Hareket eksikliği bir şeylerin denge dışında olduğunun göstergesidir ve enerjiyi istediğimiz yöne doğru hareket ettirebilmemiz için nelerin değişmesi gerektiği bizlere gösterilecektir. Denge dışı olduğumuz zaman, Evrensel kanunlar bu durumları daha da güçlendirerek onların neler olduklarını fark etmemizi sağlıyor gibiler.
Korkuyla, ihtiyaçla, ümitsizlikle veya güçsüzlükle istemek, dengesizliği artırır. Bunun ne zaman ve nerelerde gerçekleştiğini nasıl fark edeceğiz? Ne zaman ki, yaşantımıza neşe, barış, bolluk ve koşulsuz sevgi akmıyor, işte o zaman sıkışmış hissederiz ve denge dışıyızdır. Mutsuz, memnuniyetsiz veya canı sıkılmış olduğumuz her durumda ruhumuzun amacıyla hizalanmamışız demektir ve yeni maceralar için hazır olduğumuza dair nazik bir hatırlatmadır. Tereddütte bulunduğumuz her şey korkularımızın bir göstergesidir. Acaba onlara eğilebilir miyiz, böylelikle belki enerji biraz harekete geçer? Evren çok sabırlıdır. Kendimizi dengeye getirip, enerjik titreşimlerimizi gerçekleştirmek istediğimiz şey ile hizaya getirmemizi bekleyecek ve öyle harekete geçecektir.
Evrenin her daim bize cevap verdiğini hatırlamak önemlidir. O, hiçbir şeyi başlatmaz. Direk olarak bizim enerjimize ve hizalanma derecemize cevap verir. Her zaman enerjik olarak nerede olduğumuzu ve arzularımızı gerçekleştirmeye ne kadar yakin ya da ne kadar uzak olduğumuzu, enerjinin hayatımızda nasıl hareket ettiğine bakarak görebiliriz. Tamamen korkusuz, güvenli ve inançlı olduğumuzda, enerjimiz dengelenir ve Evren bize arzularımızı sunmak üzere harekete geçer. Korkularımıza, bağımlılıklarımıza, pişmanlıklarımıza ve acılarımıza teslim olmaya istekli olduğumuz zaman, Evren bize istediğimizden daha fazlasını vererek ödüllendirir. Ve hayatımızdaki enerji akışı devamlı ve çaba gerektirmeyen yaratımlara dönüşecek ve bizlerin realitesi/gerçekliği olacaktır.
Jennifer Hoffman
Tercüme: Hümeyra Kanca
Derleyen: Canan Türkmen