Related discussions

burak Discussion started by burak 14 years ago

Doğal ve Kolay <!-- div.WebHelpPopupMenu { position:absolute; left:0px; top:0px; z-index:4; visibility:hidden; } -->

doğal ve kolay

Her fırsat bulduğunda, birkaç dakikalığına nefes sistemini rahatlat, başka hiçbir şey yapma. Bütün bedeni gevşetmeye gerek yok. Trende ya da uçakta ya da arabada otururken, kimse bir şey yaptığını fark etmeyecek. Sadece nefes sistemini gevşet. Doğal haliyle görevini yapmasına izin ver yeter. Sonra gözlerini kapat ve nefesi izle, girişini, çıkışını, girişini... Konsantre olma! Konsantre olursan, sorun yaratırsın, çünkü o zaman herşey bir huzursuzluk nedeni olur. Arabanın içinde otururken konsantre olmaya çalışırsan, arabanın gürültüsü huzursuzluğa neden olur, yanında oturan insan huzursuzluğa neden olur.

Meditasyon konsantrasyon değildir. Yalnızca farkındalıktır. Sadece gevşer ve nefesi izlersin. Bu izleyişde hiçbir şey dışarda kalmaz. Araba mı homurdanıyor, hiç problem değil, kabul et. Trafik akıyor, tamam, hayatın bir parçası. Yanındaki vatandaş horluyor, kabul et. Hiçbir şeyi reddetme.

Gerçeklerden kaçamazsın. Yüzleşmek daha iyidir, kabul etmek, gerçeği yaşamak daha iyidir. Gerçek ve içten bir hayat yaşamaya başladığında, bütün sorunlar yok olmaya başlar, çünkü çatışma ortadan kalkar ve sen artık bölünmüş değilsindir. Sesinin bir bütünlüğü vardır, tüm varlığın bir orkestra olur. Şu anda, sen bir şey söylediğinde, bedenin başka bir şey söylüyor; dilin bir şey söylediğinde, gözlerin aynı zamanda başka bir şey anlatmaya devam ediyor.

İnsanlar sık sık bana gelir ve ben de onlara, 'Nasılsın?' diye sorarım. Onlar da, 'Çok, çok mutluyuz,' der. Buna inanamıyorum, çünkü yüzleri o kadar donuk ki, neşe yok, sevinç yok! Gözlerinde parıltı yok, ışık yok. 'Mutluyuz,' dediklerinde, zorlanarak söylüyorlarmış gibi, 'mutlu' kelimesi bile kulağa çok mutlu gelmiyor. Tavırları, sesleri, yüzleri, oturuşları ya da ayakta duruşları, herşey mutlu olduklarını yalanlıyor, başka bir şey ifade ediyor.

İnsanları izlemeye başla. Mutlu olduklarını söylemeye başladıklarında, izle. Bir ipucu ara. Gerçekten mutlular mı? Bir taraflarının başka bir şey söylediğini hemen fark edeceksin. Ondan sonra, zaman zaman kendini izle. Mutlu olduğunu söyleyip de mutlu olmadığında, nefesinde bir düzensizlik olacak. Nefesin doğal olamaz. Bu imkansız. Çünkü asıl gerçek, mutlu olmadığın. 'Mutsuzum,' demiş olsaydın, nefesin doğal kalacaktı. Anlaşmazlık olmayacaktı. Oysa sen, 'mutluyum,' dedin. Bir şeyi, su yüzüne çıkmak üzere olan bir şeyi hemen bastırıyorsun, inmeye zorluyorsun. Bu çaba nefesinin ritmini değiştirir; nefesin artık ritmik değildir. Yüzün artık çekici değildir, gözlerin yanıltıcı olur.

Önce başkalarını izle, çünkü bunu yapmak daha kolay olacaktır. Başkaları hakkında daha tarafsız olabilirsin. Onlarla ilgili ipuçları bulduğunda, aynı ipuçlarını kendin için de kullan. Sesinin tonunun gerçeği söylediğinde ahenkli, yalan söylediğinde sinir bozucu olduğunu gör. Gerçeği söylediğinde teksin, bütünsün; yalan söylediğinde bütün değilsin, bir anlaşmazlık ortaya çıktı. Bu algılaması güç olayı izle, çünkü bunlar bütünlüğün ya da bütün olmamanın sonuçlarıdır.

Her ne zaman bütün olur, parçalara ayrılmazsan; her ne zaman tek, birlik içinde olursan, birden bire mutlu olduğunu göreceksin. 'Yoga' kelimesinin anlamı budur. Bir yogiyle anlatmak istediğimiz şey budur: bütün olan, birlik içinde olan kişi; bütün parçaları birbiriyle bağlantılı, çelişkili değil; parçalar birbiriyle çatışma halinde değil, dayanışma içinde, birbiriyle barış içindedir. Bir yoginin varlığında büyük bir dostluk vardır. Yogi bütündür.

Bazen senin de bütün olduğun zamanlar var, nadiren. Okyanusu izle, heybetli yabaniliğini, birden bire bölünmüşlüğünü, şizofrenini unutursun; gevşersin. Himalayalarda yürüdüğünde, Himalayaların doruklarındaki el değmemiş karı gördüğünde, birden bire bir serinlikle sarmalanırsın ve sahte olmana gerek kalmaz, çünkü orda sahte davranabileceğin başka kimse yoktur. Bütün olursun. Güzel bir müzik dinlediğinde bütün olursun.

Kendini herhangi bir zamanda, herhangi bir durumda bütün olarak bulduğunda, içinde bir huzur, bir mutluluk, bir neşe yükselir, etrafını sarar. Kendini bütünlenmiş hissedersin.

Bu anları beklemeye gerek yok, bu anlar senin doğal yaşamın olabilir. Bu olağanüstü anlar, olağan anlar olabilir, Zen fikri tamamen bunun üzerinedir. Çok sıradan bir yaşamda, olağanüstü bir hayat yaşayabilirsin: odun keserek, odun parçalayarak, kuyudan su taşıyarak, kendi kendine çok huzurlu olabilirsin. Yeri temizleyerek, giysileri yıkayarak tümüyle huzurlu olabilirsin, çünkü asıl mesele faaliyetini bütünlük içinde, keyif içinde, zevk alarak yapmaktır.

osho