nills Discussion started by nills 14 years ago

 

    Artık düşündüğümüz ve hissettiğimiz şeylerin aynı zamanda bedenimizi de etkilediğini biliyoruz. Bu etki bazen yalnızca kan basıncında veya beden kimyasında kısa süreli bir etki yaratır. Bazen de korku ve öfke kalbe hasar verdiği veya kronik mutsuzluk, kansere ve enfeksiyonlara karşı olan direncimizi zayıflattığında, yaşamı tehdit edici bir hale gelir. Üzüntülü duyguların çeşitli ağrı ve sancılara neden olduğuna ilişkin çok şey söylenir.

           Hem kadim bilgelik, hem de modern bilim, bu tür riskleri pozitif bir bakış açısı geliştirerek azaltabileceğimizi belirtir. “Sağlıklı zihin sağlıklı bedende bulunur” sözlerindeki hakikat günümüzde her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır. Yanlış olan şeyler üzerinde ısrar etmek yerine, pozitif çözümlere iyimserlik ve nükte ile bakmak, sağlık için gerçekten faydalıdır. Zihin ve beden arasındaki ilişkinin bu artan farkındalığına rağmen, zihin için gerçekten besleyici düşünceler yaratarak, iyilik halinin ve iyileşmenin nasıl arttırılabileceğini pek az kişi bilmektedir.

           Yaşam neden pek çok kişi için gittikçe zorlaşıyor gibi görünmektedir? Zengin toplumlar fiziksel olanakları geliştirmek için muazzam bir çaba göstermiş olmalarına karşın, zihinler ihmal edilmiştir. Artmakta olan endişe, bağımlılık, sinirlilik ve depresyon gibi olumsuz durumlara filizlenen arzular da eşlik etmektedir. Bu olumsuz tutum ve duygular bireylerin sağlığını bozduğu gibi, eylemlerimizdeki temel değerlerin kaybına neden olarak, çevreye ve topluma da zarar vermektedir. Çevremizdeki dünya ve birbirimizle daha az ilgilenir ve daha az işbirliği yapar durumdayız.

           Bunun için neler yapabiliriz? İçimizde üzüntü veya boşluk hissettiğimizde, çözüm yerine problemin bir parçası haline geliriz. Çoğunlukla başkalarını veya koşulları suçlayarak kendimizi rahatlamaya çalışırız. Fakat bu koşulları daha da kötü hale getirir. Bunun yerine, zihnimizi nasıl kuvvetlendireceğimizi öğrenmemiz gerekmektedir. Bunun anlamı zihni pozitifliklerle doldurmaktır.

           Pozitiflik nedir? Aynı elektrik enerjisinin bir pile doluşu gibi, zihinde birikebilen ve hepimizin aşina olduğu soyut, ruhsal bir nitelik ya da enerji. Pozitif bir zihin yapısı kendisinde iyileşme sağlar ve bu enerji doğal olarak dışarı, başkalarına doğru akar. Pozitifliği ne tür düşünceler sağlar? İnsanlığın aşina olduğu sevgi, huzur ve neşe gibi değerlerin, insan olmanın ne anlama geldiğini düşündüğümde, kendi içimdeki bir hakikat enerjisiyle bağlantı kurarım. Hepimizin içinde bir iyilik nüvesi vardır ve bu gücü talep edip çektiğimde, pozitif duygular doğal olarak ortaya çıkarlar.

           Pozitifliğimi nasıl koruyabilirim? Kalbimden ve zihnimden endişe ve ıstırabı uzaklaştırmaya çalışarak. Bunları uzaklaştırmak, olumsuz duyguların herhangi bir fiziksel nesneye olan bağımlılıktan dolayı tetiklendiğini idrak etmeme yardım eder. Bedenim, ilişkilerim, varlığım veya etrafımdaki dünyanın koşulları… Eğer bu fiziksel kavramlardan, nesnelerden herhangi birisi karmaşa durumunda olursa, ben de sıkıntıya maruz kalırım. Fakat derin bir sıkıntıya maruz olan karmaşanın kendisi değil, benim bu nesnelere olan bağımlılığımdır. Olumsuz duyguları kalbimden ve zihnimden uzaklaştırarak, içsel olarak özgür hale gelirsem, endişe ve ıstırap da biter.

           Zihnimin kontrolünü yeniden nasıl elde edebilirim? Düşünce ve duygularımın içsel dünyasını gözlemlediğimde, koşullara ve olaylara yanıt vermek için, pozitif bir zihin yapısında kalmama yardımcı olacak yeni yollar geliştirebilirim. Örneğin, sağlığımın bozulması konusunda üzgün ve korkak bir hale gelmenin durumu sadece daha kötü bir hale getirdiğini, hâlbuki bir hastalık sürecinin bana yaşam treninden bir süre için inme, dinlenme ve nasıl yaşamakta olduğuma bakma fırsatı verdiğini görebilirim. Böylece eğer dürüstsem, tutum ve eylemlerimi geliştirme yollarını görebilirim. Bu idrak, taze bir umut ve mutluluk sağlar. İçeriye bakmaya deva ettiğim sürece, gerçekten bir seçeneğim olacaktır. Neden bana zarar veren endişeyi seçeyim? Neden beni yüceltecek olan, pozitif bir yaklaşımı seçmeyim?

           Bedenim rahatsızken endişelenmemeyi nasıl başarabilirim? Zihin gücünün farkına vardığımda, beden de olup bitenlerden bir adım geriye çekilerek izlemeye başlayabilirim. Olan bitene kapılmak yerine, olanları izleyerek ne kadar daha fazla gözlemci hale gelebilirsem, zihin de o kadar özgürleşir. Bu benim zihnim benim düşüncelerim ve benim duygularımdır ve beden hasta bile olsa, gene de mutluluk ve huzura ilişkin düşünce ve duygular yaratabilirim. Böylece bu pozitif duygular bedene yardım eder. Bu nedenle de çoğunlukla acı ve hastalık azalır, hatta yok olabilir.

           Bana kötü davranan birisine karşı nasıl iyi şeyler hissedebilirim? Çoğu zaman, bir başkası hakkında kötü hissettiğimizde, onların da kendileri hakkındaki fikirlerimizi teyit eden kötü duyguları olduğunu düşünür ve “kısasa kısas” deriz. Herkes zarara uğrar. Bunun yaptığı zararı açıkça görmem gerekir. Hastalık çoğu zaman kötü davranıldığımı veya aldatıldığımı hissettiğim zaman gelir. Zihnimin kuvvetiyle, huzurumu yeniden elde edebilir ve hakkımda iyi şeyler hissetmeyen kişilere karşı bile pozitif duygular besleyebilirim.

           Pozitifliğin gücü başkalarına nasıl yardım eder? Pozitif düşünceler ve duygular insanlar arasında sanki bir elektrik akımı gibi akar. Bunlar merhamet ve anlayış gibi nitelikler olarak ortaya çıkarlar. Hasta bir insan bir pozitif enerji armağanı aldığı zaman, iyileşmesini kolaylaştıran içsel bir sükunet hisseder.

           Sevginin kaynağı nedir? Sevgi insan doğasının özünde vardır. Fakat içimizde, kendimizin sevgi olduğu gerçeğini kaybettiğimizde, bunun yerine sevgiyi kendi dışımızda aramaya başlarız. Bencil arzuları bıraktığımızda ise, endişeden özgür oluruz ve yaşamlarımız baştanbaşa sevgi dolu bir hale gelir. Bu çok iyileştiricidir.

           İnsanlar beni sevmedikleri halde neden sevgi hissetmeliyim? Çünkü sevgi iyileştirir ve mutluluk getirir. Başkalarına karşı sevgi hissettiğimde, bu durum fark gözetmeksizin yarar sağlar. Sevgi dolu olmak doğal bir yaşam şeklidir. Eğer daha fazla sevgi dolu olmak için çaba gösterirsem, kendi mutluluğum hemen artar ve başkalarının tutumları da kısa süre içinde yumuşar. Pek çok kişi sevgi eksikliğinin sonucu olarak olumsuzluklarla yüklüdür. Bu bazen benliğe yönelik, bazen de başkalarını suçlayan, eleştiren düşünceler ve olumsuz duygular döngüsü olarak kendisini gösterir. Böyle düşünce ve duygular enerjiyi tüketir ve herkesin iyiliğini azaltır. Eğer bunu idrak eder ve pozitif kalmaya karar verirsem, olumsuz döngüye son verebilir ve eylemlerde sevginin gücünü ortaya koyabilirim. O zaman bunun, bütün ilişkilerime faydası olur. Bu şekilde her birimiz daha iyi bir dünyaya katkıda bulunmuş oluruz.

Brahma Kumaris

“Hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile. Gülümsemene kimin, ne zaman âşık olacağını bilemezsin.” Gabriel Garcia Marquez